2. Ceza Dairesi 2014/37133 E. , 2017/6733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 E.,2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesinin; hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının, infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, çalınan eşyaların adedi itibariyle TCK"nın 145.maddesinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiş, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin, suçun tamamlanmış olması halinde uygulanacağı, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun ise teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK"nın 168. maddesi uyarınca indirim yapılamayacağının gözetilmemesi,
2- Adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek nitelikte birden fazla ilam bulunan sanık hakkında, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi gözetilerek en ağır cezaya konu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
3-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı CGTİHK"nun 108.maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nın 58/7. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde sanık hakkında bir sene denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08/06/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Malın değerinin az ya da çok olması, 5237 sayılı TCK"nın 61/1.maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olmakla birlikte, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının aynı Kanun"un 145.maddesinde de özel olarak düzenlenmesi kanun koyucunun hırsızlık suçlarında malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. 145.maddenin gerek ilk şekli gerekse de değiştirilmiş şekli hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını esas almaktadır. 145.maddeye göre faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin suç tarihindeki ekonomik koşullara göre az olması yeterli olup, hakim indirim oranını TCK"nın 3.maddesinde de öngörüldüğü üzere "işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı" olacak şekilde belirlemelidir. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise, malın değerinin azlığı yanında suçun işleniş şekli ve özelliklerinin de dikkate alınması gerekir. 145.maddenin uygulanması sırasında hakime geniş takdir hakkı tanınmış olup, hakim bu hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; sanığın şikayetçiye ait marketten gündüzleyin toplam değeri 76 TL"si olan 4 adet Oral-B ağız çalkalama suyu ve 2 adet Oral-B diş fırçasını kasadan parasını ödemeden geçmeye çalışırken yakalandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145.maddesi uyarınca sanık hakkında hükmolunan cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerekçesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyoruz. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2015 gün ve 2015/13-103 esas, 2015/299 karar sayılı ilam ile, 09/05/2017 günlü olup henüz karar yazımı aşamasında bulunan kararında da değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 145.maddesinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.