Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2181
Karar No: 2016/12285
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/2181 Esas 2016/12285 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/2181 E.  ,  2016/12285 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile prim alacağı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının fesih tarihinde işverenin tahrik ve tazyiki altında iradesi fesada uğratılarak istifa etmek suretiyle iş akdini sona erdirdiğini, ödenmeyen alacakları olduğunu belirterek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve prim alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının satış temsilcisi olarak çalıştığını ne var ki son dönemlerde satışları düştüğü gibi işi bırakarak erken saatlerde eve gittiğinin de tespit edildiğini, bu tespitler üzerine davacının müvekkil şirketle aynı işle iştigal eden kendi adına bir anonim şirket kurduğunu tespit ettiklerini esasen bu hususun bir çok şeyi açıkladığını, nitekim davacının dilekçesinde belirttiği gibi işveren temsilcisinin “ kendi adına kazan kurmuşsun” söyleminin zaten bu tespite dayandığını, davacının kullandığı aracın ise kiralık araç olduğunu ve satış temsilcilerine bütün diğer şirketlerde olduğu gibi araç tahsis edildiğini, davacının araca dinleme cihazı konulduğu şeklindeki söyleminin gerçek dışı ve varsayıma dayalı bir söylemden öteye gitmediğini, kaldı ki işveren müşterilerle artık kendisi ile neden iş yapmadıklarını sorduğunda davacının kendisi hakkında iş ahlakına aykırı şekilde konuşmalar yaptığını duyduğunu, iş akdinin sonlandığı tarihte davacıya bu hususlar sorulduğunda ise tam bir suçlu psikolojisiyle hareket ederek ve kendi adına kurmuş olduğu bir şirketi de bulunduğundan ve müvekkilin müşteri çevresini de ayarlamış olduğundan kendi isteği ile istifa ettiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının istifa sürecine bakıldığında şirket yetkilisi tarafından çağrılarak şirket yetkilisi hakkında olumsuz konuşmalar yaptığı, hakaret ettiği, suyunun ısındığı, yakında ipinin çekileceğini söylediği hususlarının, davacıya birkaç kişinin huzurunda sorulmasından sonra davacının sinirlenerek ben işten ayrılıyorum diyerek istifa dilekçesi sunduğu, toplantıda davacıya konuştuğu söylenen ve sorulan hususların ancak davacıya işini yaptığı aracın gizlice ve ondan izinsiz olarak dinlenmesi sonucunda bilinebilir bilgiler olduğunun dosya içeriğinden anlaşıldığı, her ne kadar işverenliğin yönetim hakkı varsa da bu hakkın işverenliğe çalışanlarının araçlarının ya da işini yaptıkları yerlerin gizlice dinlenmesini kapsamasının söz konusu olamayacağı, bu şekilde gizli dinlenmenin temel insan haklarına aykırı olduğu, davacının ücreti ve çalışma süresi de dikkate alındığında durup dururken istifa etmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle davacının haklı nedenle istifasının kabulünün dosya içeriğine göre uygun olacağı, denmeyen prim alacağı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2- Taraflar arasında iş akdinin davacı işçinin iradesinin fesada uğratılarak işçi tarafından istifa suretiyle sona erdirilip erdirilmediği uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden; davacının davalı şirketle aynı işle iştigal eden kendi adına bir şirket kurduğu, fesih tarihinden önce eve erken saatlerde gitmesi nedeniyle savunmasının alındığı, önceki yıllara göre satış oranlarında da düşüş olduğuna ilişkin bilgi ve belgelerin davalı tarafından dosyaya sunulmuş olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu 17.11.2012 tarihli istifa dilekçesinde davacı şirketten istifa ederek ayrıldığını bildirmiştir. Davacının iddiasına konu ettiği ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacının kullanımında olan şirket aracına dinleme cihazı konulduğu yönünde dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi bu hususu destekleyen, davacı tanığı..."nin davacının söyleminden ibaret duyumu dışında, bir tanık beyanı bulunmadığı da görülmektedir.
    Davacı açıkça işveren temsilcisi ile konuştuktan sonra sinirlenerek istifa dilekçesini yazdığını beyan etmiş, iradesinin fesada uğratıldığı hususunu somut olarak kanıtlayamamış ve istifa dilekçesinde de herhangi bir nedene dayanmamıştır. Bu nedenle yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, istifa dilekçesinin davacının iradesinin fesada uğratılarak imzalatıldığı iddiasının davacı tarafından ispat edilemediği, sözkonusu istifa dilekçesinin geçerli olduğu, iş akdinin davacı tarafından istifa suretiyle feshedildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı ve bu talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
    İstifa dilekçesinin davacı işçinin iradesinin fesada uğratılarak alındığı ve geçersiz olduğu yönündeki yerinde olmayan ve hatalı gerekçelerle, kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    3-Davacı Mart-Kasım 2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin prim alacağının ödenmediğini ileri sürerek talepte bulunmuştur. Davalı ise ödeme yapıldığını beyanla ödeme belgeleri sunmuş ne var ki hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödeme belgelerinin bir kısmı davacının hesaplanan prim alacağından mahsup edilirken bir kısım ödeme belgeleri ise değerlendirilmemiştir. Dosya kapsamında yer alan “prime mahsuben” ibaresi taşıyan 22.06.2012 ve 15.08.2012 tarihli avans makbuzlarına karşı davacıya diyecekleri sorulduktan sonra bu miktarların da mahsubunun gerekip gerekmeyeceği değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi