Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
6100 Sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup HMK"nun 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 115/2. maddesinde; "Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder" hükmü yer almaktadır. HMK 120. maddesi ise; "Davacının yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı"nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığı dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verir" şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda şikayetçi 3. kişi, şirketlerine ait finansal kiralama sözleşmesiyle borçluya kiraladığı Gemi üzerindeki haczin ve seferden men kararının kaldırılması için icra mahkemesinde şikayette bulunmuştur. Mahkemece 19.01.2012 tarihli davacı vekilinin olduğu celsede üç numaralı ara kararında tebligat giderleri ve muhtemel giderler için 48 TL gider avansının davacı tarafından iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına karar verildiği, ancak verilen kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı görülmektedir.
Yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda gider avansı dava şartı olup kesin süre içinde yatırılmamasının hukuki sonucu belirtildiğinden, mahkemenin kesin süre verirken gider avansının sürede yatırmaması halinde davanın usulden reddedileceğini ihtar etmesine gerek yoktur.
Öte yandan 15.03.2012 tarihli celsede mahkemenin davacıya gider avansını yatırması için kesin süre vermesini ve süresi içinde gider avansının davacı tarafça yatırılmış olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Mahkemece "kanun hükümleri tamamlanmış işleri etkilenerek kaydı ile derhal uygulanır" şeklindeki HMK"nun 448. maddesi gereğince 15.07.2011 tarihinde yapılan şikayete uygulanması gereken aynı kanunun 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan şikayetin usulden reddine karar verilmesi yerine işin esasına girelerek haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.Yerel mahkemece 19.01.2012 tarihli ara kararının 3 nolu bendinde ""Tebligat gideri ve muhtemel giderler için 48,00 TL. gider avansının davacı tarafından 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına, ""denildiği,kesin mehilin sonuçlarının hatırlatılmadığı, ara kararının yerine getirilmemesi nedeniyle 15.03.2012 tarihinde davacı vekilinin talebi üzerine ara kararının 1 nolu bendi gereğince ""Önceki ara kararı doğrultusunda gider avansını yatırması için davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmesine yoksa davanın usulden red edileceğinin ihtarına, (Ihtarat yapıldı)"" denilerek kesin mehilin sonuçlarının hatırlatıldığı, gider avansının 15.03.2012 tarihinde süresinde yatırılarak ara kararının yerine getirldiği, mahkemece işin esasına girilerek karar verildiği, yapılan bu işlemin Hukuk Genel Kurulu"nun 12.12.2012 tarihli 2012/9-1170 Es. ve 2012/1172 Ka. sayılı bozma ilamına uygun olduğu, söz konusu kararda kesin mehilin sonuçlarının hatırlatılması görüşünün benimsenmesi nedeniyle işin esasına girilerek temyiz incelemesi yapılması gerekirken kararın usulden bozulması ile ilgili çoğunluk görüşüne katılmıyorum.