17. Hukuk Dairesi 2015/8843 E. , 2018/3175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ...’in sürücüsü olduğu trafik sigortasız traktörün tam kusurla müvekkilinin kullandığı motorsiklete çarpması ile meydana gelen kazada müvekkilinin ağır yaralandığını, Güvence Hesabına yaptıkları müracaat sonucu 19.153,00 TL maddi tazminatın tamamını kapsamayacak oranda kısmi ödemede bulunulduğu, bu ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile artırmıştır. Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, maddi tazminat talebinin kabulü ile 49.142,34 TL maddi tazminatın davalı ..."den 22/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile, davalı sigorta şirketinden ise dava tarihi olan 13/06/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL"nin davalı ..."den 22/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.Dava konusu trafik kazasında, davacı sürücü ile davalı sürücünün kusur oranlarının tespiti bakımından ceza yargılaması sırasında alınan, 07.08.2012 tarihli raporda belirlenen kusur oranlarının mahkemece benimsendiği, bu kusur oranlarına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında, davacı sürücünün geçmesi yasak olduğu yerden geçtiği için asli kusurlu, davalı sürücünün sola dönüş kuralını ihlal ettiği nedeniyle kusurlu olduğu yönünde tespit yapılmış; ceza yargılaması sırasında alınan 01.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda, davacı sürücü hızını azaltmadığı için 2/8 tali kusurlu olduğu, davalı traktör sürücüsünün 6/8 asli kusurlu olduğu tespit edilmiş; 07.08.2012 tarihli ATK raporunda davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücünün kusursuz olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece hiç kusur raporu alınmadığı gibi, ceza yargılaması sırasında alınan rapor ile ile kaza tespit tutanağında belirlenen kusur dağılımı da birbirleriyle uyumlu değildir.
Açıklanan bu nedenler karşısında mahkemece, ceza dosyası aslı getirtilmek suretiyle, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi heyetinden, tüm dosya kapsamı incelenmek ve kusur belirlemeleri arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
2-) Dosyaya sunulan ... Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Özürlü Sağlık Kurulu Raporunda, davacının daimi maluliyet oranı %8 olarak belirtilmiş, mahkemece bu hususta bilirkişi incelemesine başvurulmuş Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporda %17 daimi maluliyet oranına göre hesaplanan aktüerya bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, maluliyet oranları arasındaki bu çelişkiyi gidermek için en yakın üniversiteye bağlı Adli Tıp Ana Bilim Dalında görevli uzmanlardan oluşturulacak heyetten veya Adli Tıp Kurumu Şubesi"nden Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak tanzim edilmiş rapor alınarak davacının maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.Kabule göre de,
A) Hükme esas alınan aktüer raporunda davacının ATK raporundan iyileşme süresinin 45 gün olarak ön görülmesine rağmen, davacının SGK hizmet cetvelinde işe gitmediği 92 gün üzerinden hesap yapılması hatalı olmuştur.
b) Davacının, SGK’lı olarak çalıştığı göz önüne alındığında davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı araştırılarak yapıldıysa hesaplanacak geçici iş göremezlik zararından mahsup edilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.3-) Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.