17. Hukuk Dairesi 2015/6085 E. , 2018/3171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.03.2018 Salı günü davacılar ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların oğlu ..."un 26/10/2012 tarihinde dava dışı sürücü Medeni Bingöl"ün sevk ve idaresindeki, davalıya trafik sigortalı ... plaka sayılı otomobilde yolcu konumunda giderken aracın takla atması sonucu vefat ettiğini, kazada kusur oranının tespit edilerek gerçekleşen maddi zararın belirlenmesi ve davacılara ölüm tarihi olan 26/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte ödenmesini istemiş, 29.09.2014 tarihli dilekçesiyle taleplerini davacı anne için 38.356,33 TL, davacı baba için 37.810,43 TL olarak belirlemiştir.Davalı ... şirketi vekili, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, ayrıca hatır taşımacılığı nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile davacı ... için 20.462,16 TL, ... için 20.119,54 TL"nin 26/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat isteminden ibarettir.Davalı vekili yargılama aşamasındaki savunmasında, davacının, davalı sigortalı araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalının savunmasına itibar edilmeyerek ve karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3-)Davacılar vekili, dava dilekçesi ile 1.500,00’er TL istediği destekten yoksun kalma tazminatını 29.09.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı anne için 38.356,33 TL, davacı baba için 37.810,43 TL olmak üzere toplam olarak 76.166,76 TL’ye çıkardı. O halde, mahkemece, davacının ıslah dilekçesindeki rakamlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve davalıya reddedilen miktar üzerinden karşı vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken davacı vekilinin son celse talepleri dikkate alınarak davanın tam kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
4-)Davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketine kazanın 26.01.2013 tarihinde ihbar edildiği görülmektedir. Bu durumda davalı ... şirketinin rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrası olan 07.02.2013 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.