17. Hukuk Dairesi 2017/2309 E. , 2018/2849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, İçişleri Bakanlığı adına kayıtla olan araç ile davalıların sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın 19/10/2012 tarihinde çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, yapılan tespit sonucuna göre davalı sürücünün birinci derecede kusurlu olduğunu, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, faturalandırılmış araç tamir maliyetinin 14.293,34 olduğunu, davalı ... şirketinin davacı idareye 4.125,00 TL ödeme yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.168,34 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... Şirketi vekili hasar bedelinin ödendiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Karayolları Trafik Kanunun 85 maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Aynı yasanın 88. Maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi ile motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.Yine TBK 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” demekle birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
TBK 61. Maddesine göre müteselsil sorumluluk ya aynı sebebe ya da değişik sebeplere dayanabilir.
1-Birden çok kişinin aynı zarara birlikte sebep olmalarından doğan müteselsil sorumluluk:
Birden çok kişinin aynı zarara birlikte sebep olmalarından doğan zarar aynı sebebe dayanan zarardır. Müteselsil sorumluluğu doğuran “aynı sebep” veya “birlikte sebep” kusur olabileceği gibi sözleşme veya kanundan olabilir.
2-Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olması
Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumluluğu söz konusu olabilir. Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu (haksız fiil), sözleşme veya kusursuz sorumluluk (kanun) olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre
tazmin zorundadır. Örneğin bir işletmenin şoförü tarafından kullanılan motorlu araç yolculardan birine zarar vermişse aracın işleteni Karayolları Trafik Kanunu madde 85 gereğince tehlike sorumluluğuna (kusursuz sorumluluk) göre, aracı kullanan şoför Türk Borçlar Kanunu madde 49 uyarınca kusur sorumluluğuna (haksız fiile), sigortacı ise sözleşmeye (poliçe) ilişkisine göre gerçekleşen zararı tazmin etmek zorundadır.
Somut davaya gelince davacının maliki olduğu araç davalıların sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın kusuru ile neden olduğu kazada hasarlanmıştır. Kazada davalı sürücü ve dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü"nün kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde kusursuz olduğunu belirterek zararın tazminini davalılardan müştereken ve müteselsilen talep ettiğini açıklamıştır.Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, davacı kusursuz olduğuna göre zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davalıların davacının talep miktarı da dikkate alınarak zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88 ve TBK 61. Maddesine aykırı olarak davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmaları bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.