15. Ceza Dairesi 2018/9206 E. , 2019/1931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5271 sayılı CMK"nın 280/2. maddesi gereğince beraat hükümlerinin kaldırılarak; aynı yasanın TCK’nın 158/1-f, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a ve 303/1. maddeleri gereğince düzeltilerek esastan reddi
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 18/01/2017 tarih, 2015/50 E., 2017/7 K. sayılı hükmüne yönelik katılan vekili tarafından istinaf yoluna gidilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi"nin beraat hükümleri kaldırılarak sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanıkların müdafii tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 18/01/2017 tarih, 2015/50 E., 2017/7 K. sayılı hükmüne yönelik sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin düzeltilerek esastan reddine karşı yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktar ve türleri gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, atılı suç yönünden esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararına yönelik sanıklar müdafinin temyiz itirazının REDDİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ..."in “...” isimli şirketin ortağı ve yetkilisi oldukları, aralarında ticari ilişki bulunan katılan ... Su Ürünleri San. Tic. Şti A.Ş"den aldıkları balık yemlerine karşılık, muhtelif meblağlarda ve toplam 10 adet çek tanzim ederek teslim ettikleri, katılan firmanın da bu çeklerin bir listesini yaparak, ödeme günleri geldiğinde sanıkların firmasından tahsil edilip kendi hesaplarına aktarılması amacıyla, 24.11.2008 tarihli dilekçe ekinde ve tahsil cirosuyla, hesabı bulunan Samsun Halk Bankası Ticari şubesine teslim ettiği, söz konusu çek listesinin ilk sırasında suça konu olan “39.420,00” dolar bedelli çekin de yer aldığı, ancak aradan bir süre geçtikten sonra, sanıkların firmasının ödeme güçlüğü içine düşmesi nedeniyle, katılan firma yetkililerine başvurarak, “aralarındaki borçlanmayı yeniden yapılandırma” talebinde bulunmaları üzerine; iki firma yetkililerinin de katılımıyla, “Borç Kabul Ve Ödeme Planı Teminat Alma Sözleşmesidir” başlığını taşıyan 09.04.2009 tarihli sözleşmeyi imzaladıkları, anılan sözleşme içeriğine göre, özetle; sözleşme tarihine kadar, sanıkların firmasının katılan firmaya toplam borcunun 2.500.000 (İkimilyonbeşyüzbin) Dolar borcun teminatı sanıklardan ...’e ait çeşitli taşınmazlar üzerine ipotekler tesis edileceğinin, buna karşılık, katılan firma elinde bulunan ve tahsil için bankalara teslim edilen çeklerin arkaları yazılmadan ve icra takibine konu edilmeden, iptal edilmek suretiyle sanıkların firmasına iade edileceğinin kararlaştırılması üzerine, katılan firmanın tahsil amacıyla bankaya verdiği ve sanıkların firmasına ait bulunan çekleri ilgili bankadan geri alarak iptal etmek suretiyle, sanıklara iade ettiği, sanıklara ait firmaya iade edilen çekler arasında suça konu, 02.08.2009 tarih ve “0119559” seri numaralı “39.420,00” (Otuzdokuzbindörtyüzyirmi) Dolar bedelli çekin de bulunduğu, ancak çekin arkasında yer alan katılan firma cirosu iptal edilmeden sanıkların firmasına teslim edildiği, daha sonra sanıklar ... ve ...’in, 09.04.2009 tarihli sözleşmede belirtilen vadelere uygun olarak borçlarını ödeyemedikleri, cebri icra işlemleri başlatıldığı, verdikleri çeklerin bir bölümünün de karşılıksız çıkması nedeniyle katılan firmanın da başvurusu üzerine, çek keşide etmekten yasaklanmalarına hükmedildiği, katılan firma yetkilisi Osman Atalay ile sanık ...’in, arasında 12.03.2013 tarihli yeni bir mutabakat sözleşmesi yapılarak katılan şirketin hacizlerinin ve icra takiplerinin devam edeceği ancak katılan şirketin de gemiler üzerinde bulunan seferden men kararlarının kaldırılmasını sağlayacağının kararlaştırıldığı, bütün bunlar sonrasında sanıklar ..., ...’in; dosyası tefrik edilen sanık ... ile temasa geçip fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle; katılan firma tarafından bankadan tahsil edilmeksizin geri alınarak, arkasındaki tahsil cirosu da sehven iptal edilmeden “...” isimli firmaya geri verilen suça konu “0119559” seri numaralı, gerçekte 39.420,00 (Otuzdokuzbindörtyüzyirmi) Dolar bedelli ve 02.08.2009 tarihli çekin, bedel ve tarih hanelerinin üzeri gözle görülür şekilde çizerek, çek bedelini “13.914.200” (Onüçmilyon dokuzyüzondörtbin ikiyüz) Dolar, çek tarihini 02.11.2013 olarak değiştirdikten sonra ... tarafından paraf edilerek, çekin arkasında katılan firma cirosunun hemen altına Emin Emir Çiçekçi ismini yazıp imza attıkları ya da attırdıkları, bu imzadan hemen sonra gelmek ve çekte üçüncü ciranta olmak üzere Sergev Kumantaviç yazıp adı geçene atfen imza attıkları ya da attırdıkları, sanıklardan ...’ın da, bu şekilde sahte cirolar silsilesiyle zilyet olduğu söz konusu çekin arkasını imzalayarak, 12.11.2013 günü Ziraat Bankası Düzce Şubesine tahsil için ibraz ettiği, çek hesabında bulunan 695,00 TL’yi aldıktan sonra; aynı gün Düzce 3. Noterliği’nde düzenlettiği 12253 yevmiye no’lu vekaletnameyle bir vekil tayin ettikten sonra, vekili aracılığıyla katılan firma dahil çekin arkasında adı geçen kişilerin yanında, keşideci konumunda bulunan ve sanıkların sahibi bulunduğu ... isimli firma aleyhine de icra takibi başlattığı, böylece sanıkların iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edildiği olayda;
Çekte keşideci şirket yetkilisi sanık ...’in aşamalarda değişmeyen savunmasında suça konu çeki katılan şirket yetkisinin talebi üzerine borçlarının teminatı olarak tarih ve bedel kısımlarını kendisinin değiştirip imzalamak suretiyle verdiğini belirtmesi hakkında tefrik kararı verilen Rıdvan’ın söz konusu çek hakkında katılan şirketin yanında sanıkların yetkilisi oldukları şirket aleyhine de icra takibi yapmış olması karşısında sanıkların olayda suç kastının bulunduğuna dair mahkumiyetlerine yeterli,kesin delil olmaması nedeniyle mahkemece sanıklar hakkında atılı suç yönünden beraat hükümleri kurulması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili, sanıkların müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi"nin sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerinin bu sebepten dolayı 5271 sayılı CMK"nın 302/2-5 maddeleri uyarınca BOZULMASINA 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.