18. Ceza Dairesi 2016/7790 E. , 2018/5294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, "Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasının gerektiren suçların " uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması karşısında, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında suça sürüklenen çocuk yararına olan uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/04/2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
Olay: Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı 25/12/2013 gün 2013/952 sayılı iddianame ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında 24/09/2013 tarihinde işlediği görevi yaptırmamak için direnme suçu nedeniyle TCK 265/1, 31/3, 56 maddeleri gereğince cezalandırılması için iddianame düzenlemiştir.
Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2013/529 esas sayılı dosyasında 27/12/2013 tarihinde iddianamenin kabulüne karar vermiştir. 12/02/2014 tarihli duruşmada suça sürüklenen çocuğun savunması, müştekilerin anlatımı ve tanık beyanı tespit edilmiş, suça sürüklenen çocuğun TCK 265/1-4, 43/2, 31/3, 62/1, 50/1-a maddeleri gereğince 4000 TL, ve TCK 125/1, 125/3-a, 43/2, 31/3, 62, 50/1-a maddeleri gereğince 5320 TL, adli para cezalarıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
Süresi içerisinde suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından karar temyiz edilmiş.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 10/04/2018 gün ve 2018/5294 sayılı kararı ile direnme ve hakaret suçlarından uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerekir düşüncesiyle oy çokluğuyla kararların bozulmasına karar vermiştir.
Yüksek Dairenin bozma düşüncesine katılmıyoruz.
Nedenler: Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı 25/12/2013 gün ve 2013/952 sayılı iddianame ile görevi yaptırmamak için direnme suçundan "TCK 265/1, 31/3, 56 " maddeleri uyarınca iddianame düzenlemiş ve mahkeme 27/12/2013 tarihinde bu iddianamenin kabulüne karar vermiştir. 27/12/2013 günlü tensiple duruşma 12/02/2014 tarihine bırakılmış, bu tarihli oturumda suça sürüklenen çocuğa TCK 265/4, 43, 125/1-3-a, 43, 31/3 maddelerinin uygulanma ihtimali nedeniyle ek savunma hakkı verilmiş ve suça sürüklenen çocuk hakkında Direnme, Hakaret suçlarından mahkumiyet kararları verilmiştir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında direnme suçundan TCK 265/1-4 maddeleri uyarınca hüküm kurulmuştur.
Uzlaşma hükümlerinin uygulanması için uzlaşma kapsamına giren bir suçun bulunması gerekir, uzlaşma kurumu tüm suçlar bakımından değil sadece belli suçlar ve suça sürüklenen çocuklar açısından üst sınırı 3 yılı geçmeyen suçlar açısından kabul edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuklar açısından kanun koyucu CMK 253/1-a ve 253/1-b maddelerinde yazılı suçlarla yetinmemiş, bu suçlar dışında CMK 253/1-c maddesiyle ek uzlaşmaya tabi suçlar yaratmıştır. Başka bir anlatımla CMK 253/1-a maddesi uyarınca şikayet koşulu, suçun adı veya türüne bakılmaksızın mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda uzlaşma kapsamına alınmıştır.
Şüpheli veya suça sürüklenen çocuklar açısından uzlaşma imkanı CMK 253/3 maddesiyle sınırlandırılmış. Soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olsa bile " Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda" uzlaşma yoluna gidilemez. Uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde 26/06/2009 gün ve 5918 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca uzlaşma hükümleri uygulanamaz.
Sorun; TCK 265/1-4 maddesinin uygulanması veya başka bir ifadeyle nitelikli görevi yaptırmamak için direnme suçunun işlenmesi halinde suça sürüklenen çocuk açısından uzlaşma yönteminin uygulanmasının mümkün olup olmadığına ilişkindir.
CMK 253/1-c maddesiyle üst sınırı 3 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlar uzlaşma kapsamına alınmıştır. TCK 265/1 maddesine aykırılık halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis, TCK 265/4 maddesine aykırılık halinde verilecek ceza 1/2 oranında arttırılır hükmü gereğince 12 aydan 6 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Kanun koyucu CMK 253/1-b maddesinde şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın TCK"da yer alan bazı suçları tek tek sayarak uzlaşma kapsamına almış, bununla da yetinmeyerek ilgili kanun maddesinde parantez içinde madde metnine eklemeler yapmıştır. Kanun koyucunun tercih ettiği düzenleme ile suçun nitelikli halinin gerçekleştiği durumlarda öngörülen cezanın üst sınırı 3 yıl hapis cezasını aşıyorsa uzlaşma kapsamında olmadığı sonucuna ulaşmak gerekir.
Ceza Genel Kurulu 03/03/2010 gün ve 43/71 sayılı kararında bu husus kabul edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuklar açısından ise CMK 253/1-c maddesi uyarınca üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar kriterine bakmak ve buna göre uzlaşma hükümlerinin uygulanma imkanı olup olmadığını tespit etmek gerektiği anlaşılmaktadır.
Sonuç: Tüm bu nedenlerle;
A) Suça sürüklenen çocuk açısından nitelikli kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK 265/1-4 maddelerinin uygulanmış olması nedeniyle CMK 253/1-c maddesi kapsamında kalmadığı için uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı,
B) Kamu görevlisine karşı direnme suçunun uzlaşma kapsamında kalmaması nedeniyle, bu suçla birlikte işlenen kamu görevlisine hakaret suçunun CMK 253/3 maddesi gereğince uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz ilkesi gereğince, hakaret suçunun da uzlaşma kapsamında olmadığı,
C) Hakaret suçundan açılmış bir kamu davası bulunmadığı dikkate alınmadan CMK 225 maddesine aykırı olarak iddianamede suç ve sevk maddesi gösterilmeyen hakaret suçunun yargılamaya konu edilerek uzlaşma hükümleri uyarınca bozulmasına karar verilmemesi gerektiği, düşüncesindeyiz.