17. Hukuk Dairesi 2015/14428 E. , 2018/2730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... ve ... yönünden kabulü, diğer davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin çeke dayalı alacağından dolayı ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2011/13299 sayılı dosyasında borçlu davalı ... aleyhine yapılan icra takibinde borçlunun bilinen bütün adreslerine gidildiğini, ancak alacağı karşılayacak değerde mal bulunmadığını, borçluya ait mal bulunamadığına dair tanzim edilen bu tutanakların İİK"nın 105.maddesi hükmüne göre muvakkat aciz belgesi hükmünde olduğunu, yapılan araştırmada borçlunun kendi adına kayıtlı bulunan ... İli ... ilçesi 2769 parsel sayılı taşınmazı 23.09.2011 tarihinde ..."e sattığını ..."ün de bu taşınmazı 07.10.2011 tarihinde ..."ya sattığını, ..."nun ise aynı taşınmazı 30.12.2011 tarihinde ..."a devrettiğini, borçlu ..."ın taşınmazı tapuda en son devir alan ve şuan ki maliki görülen ..."ın kardeşi olduğunu, borçlu aleyhine yapılan icra takibine dayanak teşkil eden çeklerin davalıya satılarak teslim edilen malların bedeline karşılık alındığını, aleyhine icra takibi yapılacağını anlayan borçlunun icradan mal kaçırmak maksadıyla adına kayıtlı bulunan taşınmazlarını elden çıkarttığını belirterek dava konusu ... İli ... İlçesi, 2769 parselde kayıtlı bulunan kerpiç evli incir bahçesi niteliğindeki taşınmazın davalı borçlu ... tarafından diğer davalı ... isimli şahsa satış ve devrine ilişkin olarak yapılmış olan 23.09.2011 tarih ve 4293, 07.10.2011 tarih ve 4634 ve 30.10.2011 tarih ve 5848 yevmiye numaralı tasarrufun iptaline bu taşınmaz üzerinde ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2011/13299 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere cebri icranın devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ...; açılan bu davada mahkemenin yetkili olmadığını, esasa ilişkin olarak ise dava dilekçesinde izah edilen olayların hiçbirini kabul etmediğini, mal kaçırma kastının hiçbir şekilde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ...; iptali istenen gayrimenkul üzerinde ipotek bulunduğundan gösterilen değer üzerinden satın alındığını, bu nedenle satış bedelinin tayin edilirken ipotek bedelinin de satış bedeline ekleneceğinin düşünülmesi gerektiğini, diğer davalının kardeşi olduğunun doğru olduğunu, ancak satış işlemi ile bağlantısı bulunduğuna ilişkin açıklamaları kabul etmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu gayrimenkulü davalılardan ..."dan alacağı olması ve bu davalının talebi ile davalının gayrimenkul üzerindeki ipoteğin kaldırılacağı vaadi ile gayrimenkul üzerinde ipotek olduğunu bilerek satın almayı kabul ettiğini bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçmeye hazırlandığını öğrendiğini, taşınmazı aynı şartlarla diğer davalı ..."e sattığını ve dava konusu gayrimenkul ile ilişiğini kestiğini, dava konusu gayrimenkulün ipotek konusu olması nedeniyle müvekkilinin, borçlunun mal kaçırma kastı varsa bile iştirak etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın müvekkili yönünden konusuz kalmış olması nedeniyle reddini dilemiştir.
Davalı ..."ya tebligatın yapıldığı ancak davaya karşı cevap vermediği görüldü.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı ... yönünden dava konusuz kaldığından bu davalı yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,davacının davasının davalılar ..., ... yönünden kabulü ile, ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2011/13299 sayılı takip dosyasındaki asıl alacağın ferileri ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur.Somut olayda dava konusu ... İli ... ilçesi 2769 parsel sayılı taşınmaz borçlu tarafından davalı ...’e ... Bankası lehine 29/03/2011 tarihinde tesis edilen 2.000.000,00 TL ipotekle birlikte 23/09/2011 tarihinde satıldığı, 07/10/2011 tarihinde aynı şekilde davalı ...’ün de diğer davalı ...’ya devrettiği,... tarafından da 30/12/2011 tarihinde diğer davalı ...’a devredildiği, yargılama sırasında ise; dava konusu taşınmazın ipotekli olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip
sonucu 19/08/2014 tarihinde yapılan icrai satış ile alacağa mahsuben ... Bankası A.Ş. tarafından (897.244,68 TL ipotek borcu nedeniyle) 697.000,00 TL"ye, satın alındığı, ihalenin kesinleştiği dolayısıyla icrai satış sonucu davalı 3.kişiye kalan para olmadığı anlaşıldığından konusu kalmayan dava hakkında bütün davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçe ile davalı ... yönünden dava konusuz kaldığından bu davalı yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilirken,davanın davalı ... ve ... yönünden kabulü isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 19.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.