14. Hukuk Dairesi 2017/3349 E. , 2017/8657 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.02.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ile karşı taraftan davalı vekili geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava miras payına karşılık tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin murisin kardeşi olduğunu, davalı da her ne kadar nüfus kaydında murisin kızı olarak görünse de aslında murisin öz kızı olmadığını, buna ilişkin nüfus kayıtlarının düzeltilmesi için dava açtıklarını bu davanın kesinleştiğini, ayrıca davalının mirasçı olarak göründüğü mirasçılık belgesine ilişkin de iptal davası açtıklarını bu davanın da kesinleştiğini, davalı muristen intikal eden davalı tarafından satılan 13312 parsel 19 no"lu bağımsız bölümün satış bedelinin davalı tarafından alındığını, davalının yeni mirasçılık belgesine göre mirasçı olmadığının tespit edildiğini, 19 numaralı bağımsız bölümün satışından kendi hissesine düşen 257.000 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; zamanaşımı def"ini ileri sürmüş, davacının kötüniyetle hareket ettiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının murisi maliki bulunduğu dava konusu, 13312 parsel sayılı, 19 no"lu bağımsız bölüm 1/2 hissesini dava dışı üçüncü şahsa satan davalıdan, 193.359,37 TL nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte alınarak, davacının ölmüş olduğu anlaşıldığından 14.10.2015 tarih ve 32397 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki mirasçıları adlarına hisseleri oranında verilmesine, karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm , davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosya arasında bulunan 2007/26 E – 2008/73 K sayılı nüfus kaydının düzeltilmesi ile ilgili dava dosyasına bakıldığında; davalı kapalı nüfus kaydındaki olan baba adının ve olan ana adının silinmesine, babasının annesinin olarak nüfusa yazılmasına karar verildiği, hükmün 25.03.2009 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Yine dosya arasında bulunan, 2010/263 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin ilamına bakıldığında; davalı Sema"nın mirasçı olduğu mirasçılık belgesinin iptal edildiği, murisin mirası 24 pay kabul edilerek davacıya 5 payın isabet ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine göre, davaya konu sayılı taşınmazda bulunan 19 no"lu işyerinin öncesinde davacının murisi ve dava dışı adına 1/2 şer hisse oranında müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı iken, murisin ölümünden sonra dava dışı mirasçı olan davalı ile diğer mirasçısı olan eşi birlikte hareketle 27.12.2006 tarihinde tapu sicil müdürlüğünde düzenlenen resmi senet ile bu taşınmazı dava dışı Mahmut Yelmi"ye 323.000 TL bedelle satıp bedelin tamamını peşin aldıkları anlaşılmaktadır.
HMK"nun 204/2 maddesi uyarınca; yetkili memurların görevleri içinde usulune uygun olarak düzenledikleri belgeler aksi ispat edilinceye kadar kesin delil sayılmaktadır. Miras sebebiyle istihkak davasının kabulü halinde tereke veya terekeye dahil mal davacıya zilyetliğe ilişkin hükümler uyarınca verilir (TMK 903. ve 995). İyiniyetli zilyet zilyetliğinin haksızlığını bilmiyor ve bilmesi gerekmiyorsa geri verme anınında elinde ne varsa onu verir.
Somut olayda; davalı iptal edilen veraset ilamında 3/4 pay sahibi mirasçı olarak gösterilmiştir. Dava konusu 19 numaralı bağımsız bölüm ise dava dışı mirasçı olan davalı ile diğer mirasçısı olan eşi birlikte hareketle 27.12.2006 tarihinde tapu sicil müdürlüğünde düzenlenen resmi senet ile bu taşınmazı dava dışı 323.000 TL bedelle satmıştır. Buna göre davalı Sema resmi senette satış bedeli olan 323.000 TL"nin 1/2"sinin 3/4"ü oranında zenginleşmiştir. Mahkemesinin 2005/1090 Esas, 2005/1078 Karar sayılı veraset ilamından davacının 5/24 pay sahibi olduğu anlaşıldığından, davalının sorumlu olduğu miktar satış bedeli 323.000 TL"nin murise ait 1/2 sinin, davalının murisin iptal edilen veraset ilamındaki hissesi olan 3/4"ünün, davacının murise ait yeni veraset ilamındaki hissesi olan 5/24 "ü kadar olduğu gözetilerek bu bedel üzerinden karar verilmesi gerekirken, mahkemece davaya konu 19 no"lu bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yaparak karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.