17. Hukuk Dairesi 2016/16405 E. , 2018/2683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.03.2018 Salı günü davacılar vekili Av. ... ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davaya konu edilen kaza tarihi itibariyle trafik sigorta poliçesi bulunmayan aracın, davacıların eşi/babası/çocuğu olan ..."e tam kusurlu olarak çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölen yakınlarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 400,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 09.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı ... için talep edilen tazminatı 7.069,34 TL"ye ve 05.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle diğer davacılar için talep edilen tazminatı 150.791,42 TL"ye yükseltmiştir.Davalı vekili, kaza tarihinde geçerli olan sigorta limitleriyle sınırlı biçimde ve sigortasız araç sürücüsünün kusuru oranında davacıların gerçek zararından sorumlu tutulabileceklerini, SGK tarafından yapılmış ödeme bulunması halinde bu bedellerin tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 116.569,26 TL, ... için 4.675,33 TL, ... için 29.846,83 TL, ...için 7.069,34 TL. olmak üzere toplam 158.160,76 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davacı taraf, davacılar desteği yayaya çarpan ve kaza tarihini kapsayan geçerli trafik sigorta poliçesi bulunmayan aracın zarara neden olduğu iddiası ile davalıya husumet yöneltmiştir. Mahkeme ise, davacılar desteği ile ona çarpan sigortasız araç sürücüsünün kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi konusunda rapor almadan ve desteğin kazadaki kusurunun zarar gören 3. kişi konumunda olan davacılara yansıtılamayacağı gerekçesiyle, tam kusura göre hesaplanan tazminat miktarlarını hüküm altına almıştır. HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün ve 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamlarında ifade edilen, desteğin kusurunun 3. kişi konumundaki davacılara yansıtılamayacağına ilişkin Yargıtay uygulaması, tek taraflı kazalarda desteğin sürücüsü olduğu aracın sigortacısına karşı açılan davalar yönünden kabul edilmiştir. Bu nedenle de, davacıların desteği olan yaya ..."e, sigortasız araç sürücüsünün çarpmasıyla gerçekleşen kazada, desteğin kazadaki kusuru elbette ki davalının sorumlu olacağı tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olacaktır. Davaya konu kazaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında ve ceza soruşturması kapsamında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi"nden alınan 03.02.2014 tarihli raporda, davacılar desteğinin kazada asli ve sigortasız araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun saptandığı da gözetildiğinde, davaya konu kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi bakımından rapor alınmasındaki gereklilik açıkça ortaya çıkmaktadır.Bu durumda mahkemece; davacılar yakınının ölümü ile sonuçlanan kazada, sigortasız araç sürücüsünün ve davacılar yakınının kusur oranlarının belirlenmesinin, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği gözetilerek; konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden kusur raporu alınmasından sonra, alınan kusur raporuna göre (davacıların desteğinin kazadaki kusurunun tazminatta indirim nedeni olacağı dikkate alınmak suretiyle) davacıların hak kazanacağı destekten yoksun kalma tazminatı konusunda aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.3.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.