17. Hukuk Dairesi 2016/15662 E. , 2018/2682 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.03.2018 Salı günü davacılar vekili Av. ... ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların oğlu/ eşi/babası olan Kadir"in idaresindeki araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölen yakınlarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 22.04.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 290.000,00 TL"ye yükseltmiştir.Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduklarını, desteğin kask takmaması nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacılar ... ve ..."in ölenden destek aldıkları kanıtlanamadığı ve destek ihtiyacı içinde olmadıkları gerekçesiyle, bu davacıların davasının reddine; diğer davacılardan ... için 167.648,92 TL. ve ... için 64.598,19 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53/3. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazada ölen ..."in annesi, babası, eşi ve çocuğu olan davacıların, ölenin desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile tazminat istemli davayı açmış; mahkeme ise, ölenin annesi ... ve babası ..."in, yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre murisin desteğine ihtiyaçları bulunmadığı, murisin desteğini kanıtlayıcı yönde delil sunulamadığı için destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri gerekçesiyle, bu davacıların tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, TBK"nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişi, destektir. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramı söz konusudur. İfade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı genel olarak kabul edilmektedir.Somut olayda; ölenin anne babası olan davacıların, sosyal ekonomik durumlarına göre ölenden destek alma ihtiyaçları olmadığı kabul edilmiş ise de, ilgili kolluk birimince düzenlenen 23.11.2015 tarihli tutanakta, davacı baba..."in
çoban ve davacı anne ..."ın ev hanımı olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, davacıların ölen oğullarının desteğine muhtaç olmadıklarının kabulü mümkün görünmemektedir. Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre, çocuğun ölmeyip yaşaması halinde, ileride anne babasına mali olarak ve bu mümkün olmasa bile hizmet ederek ve bakımlarını sağlayarak destek olacağının kabulü gerekir. Davacı anne babanın ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldıkları kabul edilip, bu davacılar yönünden de hesaplama yapan 18.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 19.3.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.