17. Hukuk Dairesi 2015/8303 E. , 2018/2678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu aracın çarpışmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, davacının yolcu olduğu aracın ZMSS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine açılan davada alınan rapor ile kazaya karışan araçların % 50"şer kusurlu olduklarının saptandığını, ayrıca davacının % 27,2 kalıcı maluliyeti ile 6 aylık geçici işgöremezliğe uğradığının da belirlendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 135.226,10 TL. geçici işgöremezlik ve kalıcı işgücü kaybı tazminatının dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, kazayı yapan araç kamyonet olduğundan karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olduğunu ve bu hususun araştırılması gerektiğini, davacının maluliyet durumu ile kusur konusunda rapor alınması gerektiğini, SGK tarafından davacıya yapılmış ödeme bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; davanın kabulü ile 135.226,10 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. T.C. Anayasası"nın 36/1. maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 118 vd. maddelerinde davanın nasıl açılacağı; 137 vd. maddelerinde önincelemenin nasıl yapılacağı ve öninceleme duruşmasının şekli; 143 vd. maddelerinde tahkikat duruşmasının şekli ve delil toplama usulleri; 184 vd. maddelerinde tahkikatın sonlandırılması ve 186. maddesinde sözlü yargılama aşaması ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yazılı yargılama usulüne tabi davalar bakımından, tarafların yargılamaya katılımlarının sağlanması, savunma haklarının kısıtlanmaması ve adil biçimde yargılamanın sonlandırılmasını temin amacıyla konulmuş çok sayıda hükme, anılan kısımlarda yer verilmiştir.Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir. 6100 sayılı HMK"nun 280/1. maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü amirdir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması ve tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması amaçlanmıştır.
Somut olayda; davaya konu edilen tazminat alacağı bakımından, davacının dava dışı ... Sigorta A.Ş. aleyhine ... 3. Asliye Hukuk mahkemesi"nin 2012/187 Esas sayılı dosyasında açtığı davanın yargılaması kapsamında alınan kusur- maluliyet- hesap bilirkişi raporlarında yer alan tespitlerin aynen kabulü suretiyle davalı aleyhine tazminata karar verildiği; bu raporları esas alarak hüküm tesis eden mahkemece, bahsi geçen raporların davalıya tebliğinin dahi yapılmadığı; davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmaları kapsamında hiçbir araştırma yapılmadığı ve delil toplanmadığı; yukarıda anılan yasal düzenlemelerde öngörülen yargılama aşamalarına ilişkin kurallara riayet edilmeden ve davalı yanın savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılama sürdürülüp hüküm tesis edildiği görülmektedir.Bu durumda; davalının tarafı olmadığı, başka bir sigorta şirketine karşı açılan davada alınmış raporların, o raporlara karşı itirazda bulunma ve delil gösterme hak ve imkanı olmayan davalıyı bağlamayacağı; mevzuatımızda yer alan adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakları gerekleri ile usul kurallarına uygun biçimde yargılamanın yürütülmesi gerektiği hususları dikkate alınarak; davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmaları üzerinde durulup gerekli araştırmaların yapılması ve davalı delillerinin toplanması, yargılama kapsamında gerekli raporların alınması ile bunlara karşı davalıya savunma yapma ve itiraz etme hakkının tanınması için tebliğlerinin sağlanması, bu suretle yürütülecek yargılamada oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.