4. Hukuk Dairesi 2021/3132 E. , 2021/2014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 25/11/2019 tarih, 2019/İHK-16862 sayılı itirazların reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Başvuran (davacı) vekili; davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, ...’ın sevk ve idaresindeki aracın,06/08/2018 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda, araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını,maluliyeti nedeniyle tazminat ödemesi için sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 15.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının ve 354,00 TL rapor ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,02/09/2019 tarihli dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 66.209,23 TL’ye yükseltmiştir.
Karşı taraf(davalı) vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 10/09/2019 tarih, 2019.E.35809-2019/66624 Karar sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile; başvuranın talebinin kabulüne, ... için kabul edilen 69.563,23 TL tazminatın, 07/11/2018 tarihinden itibaren yasal faizi işletilerek davalı Halk Sigorta A.Ş. tarafından başvurana ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 25/11/2019 tarih, 2019/İHK-16862 sayılı kararı ile;davalı ... vekilinin itirazlarının reddine,karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında,kazanın, sağ şerit üzerine daha önceden düşmüş olan lastik kaplama parçasına çarpmamak için sol şerit tarafına manevra yapıldığı sırada,sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle yolun sağında
bulunan çelik bariyerlere çarpması sonucu meydana geldiği, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusur ve ihlali bulunmadığı, lastik parçasını düşüren aracın tespit edilemediği belirtilmiştir. Kusur durumunun tespiti için Uyuşmazlık Hakem Heyetince 3. Sınıf Emniyet Müdürü İbrahim Ulutaş’tan alınan 16/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda;davalıya sigortalı araç sürücüsünün kendi ifadesinden de anlaşılacağı üzere yol üzerinde lastik kaplama parçasını önceden gördüğü halde aracının hızını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş,yol,hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı,aracın hızlı olması nedeniyle yol içerisindeki cisme çarpmamak için sola manevra yapınca da aracının hakimiyetini kaybederek orta refüje ve yolun kenarındaki çelik bariyerlere çarptığı,aracını kontrol edemediği, taşıt yoluna gerekli özen ve dikkati göstermediği,trafik güvenliği açısından tehlike yaratacak davranışlarda bulunduğu, dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı,dolaysıyla kazanın meydana gelmesinde %100 oranında tamamen kusurlu olduğu belirlenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden 16/07/2019 tarihli rapordaki kusur oranına göre belirlenen tazminata karar verilmiş olup, dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, Adli Tıp Kurumu, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile tarafların kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre,usuli kazanılmış haklar dikkate gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 69.563,23 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 8.001,96 vekalet ücretine hükmedilmiş,İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin, vekalet ücretine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen 23/04/2020 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin
temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.