4. Ceza Dairesi 2020/19280 E. , 2020/21718 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanıklar ... ve ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 184/1 ve 62. maddeleri gereğince 10"ar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Marmara Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2011 tarihli ve 2010/24 esas, 2011/12 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre,
1- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 18/09/2017 tarihli ve 2015/38311 esas, 2017/9107 karar sayılı ilâmında yer alan ‘’...Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2014/91 sayılı kararı da dikkate alınarak TCK"nın 184/5. maddesindeki etkin pişmanlık hükmü ile CMK"nın 231/5. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun bir arada olamaması nedeniyle imar kirliliğine neden olma suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanamayacağı...’’ şeklindeki açıklama nazara alındığında, somut olayda anılan Mahkemece imar kirliliğine neden olma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
2- Sanık ..."in yine imar kirliliğine neden olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Marmara Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2018 tarihli ve 2017/23 esas, 2018/183 sayılı kararının sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 28/05/2019 tarihli ve 2018/4343 esas, 2019/1348 sayılı kararında yer alan, "UYAP sisteminden dairemizce temin edilen Marmara Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/24 esas 2011/12 karar sayılı kararında bu davaya konu edilen binanın ilgilileri tarafından yıkıldığı belirtildiği halde bu dosyada TCK"nın 184/5. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaksızın sanık ..."in mahkumiyetine karar verilmiş olduğu dikkate alındığında mevcut davadaki bina ile 2010/24 esas sayılı davadaki binaların aynı binalar olmadığının tespiti halinde ve mahkemenin gerekçesine göre TCK"nın 51 ve 62. maddelerinin uygulanması yönünden sanık ..."in hukuki durumunu etkileyen bu durumun tereddütsüz bir biçimde ortaya konulabilmesi bakımından Marmara Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/24 esas 2011/12 karar sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için C.Başsavcılığına yazı yazılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi;" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda ..."nin Mahkeme dosyasına gönderdiği 21/03/2011 havale tarihli yazıda suça konu ruhsatsız yapının ilgililer tarafından yıkıldığının belirtilmesi ve esasında gerekçeli kararda da sanıkların ruhsatsız olarak yapmış oldukları yapıyı yıkarak taşınmazı eski hale getirdiklerinin kabul edilmesi karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun"un 184/5. maddesinde yer alan, "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar plânına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." şeklindeki düzenleme gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1- "1" numaralı istem açısından yapılan incelemede,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/02/2014 tarih ve 2013/4-691 esas, 2014/91 karar ile 25/11/2014 tarih ve 2014/4-94 esas, 2014/525 sayılı kararlarında: “İmar kirliliğine neden olma suçunda ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirerek TCK"nın 184/5. maddesindeki özel düzenlemeden yararlanma imkânı bulunan fail hakkında CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Buna göre, daha lehe hükümleri kapsadığı konusunda tereddüt bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmüne göre özel bir düzenleme olan 5237 sayılı TCK"nın 184/5. maddesinin gereğini yerine getirmeyen sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin ayrıca bir değerlendirme yapılması gerekmediğinin kabulü zorunludur.” şeklindeki gerekçeyle imar kirliliğine neden olma suçunda CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinin kabul edilmiş olması karşısında, sanıklar hakkında Marmara Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2011 tarihli ve 2010/24 esas, 2011/12 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararları yerinde olmayıp, kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
2- "2" numaralı istem açısından yapılan incelemede,
5237 sayılı TCK’nın 184. maddesinde; “(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda; sanıklar ... ve ... hakkında imar kirliliğine neden olma suçlarından 10"ar ay hapis cezası verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, dosya arasında bulunan ..."nin 21/03/2011 havale tarihli yazısında suça konu ruhsatsız yapının ilgililer tarafından yıkıldığının ve taşınmazın eski hale getirildiğinin belirtilmesi karşısında, TCK’nın 184/5. maddesi uyarınca sanıkların mahkum olduğu cezaların bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararlarda isabet görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İmar kirliliğine neden olma suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında, Marmara Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2011 tarihli ve 2010/24 esas, 2011/12 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 25/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.