Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23
Karar No: 2015/12043
Karar Tarihi: 07.09.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/23 Esas 2015/12043 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, babasının tasarruf özgürlüğünü kaybetmesi nedeniyle mal varlığının yönetilebilmesi ve sahip olduğu taşınmazların başkaları tarafından satın alınmasının önlenmesi için vasi atanmasını talep etmiştir. Mahkeme, dosya üzerinden vasi tayin edilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Ancak Yargıtay, dosya üzerinden karar verilmesi için hukuki olarak mümkün olması gerektiğini ve hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebileceğini belirtmiştir. Ayrıca, mahkeme re'sen araştırma yaparak sonuca göre karar vermelidir. Bu nedenle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405 ve 406. maddeleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/2b-19., 385., 317., ve 320-1. maddeleri
- T.C. Anayasa'nın 36. maddesi
- 6100 sayılı HMK.nun 27. maddesi
- İİK.nun 17-18. maddeleri
18. Hukuk Dairesi         2015/23 E.  ,  2015/12043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı dava dilekçesinde, vasi tayin edilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı dava dilekçesinde; davacının babası ..."ın tasarruf özgürlüğünü kaybetmesi nedeniyle mal varlığının yönetilebilmesi ve sahip olduğu taşınmazların başkaları tarafından satın alınmasının önlenmesi için vasi atanmasını istemiş, mahkemece kısıtlı adayı hakkında aldırılan heyet raporuna dayanılarak, duruşma yapılmadan dosya üzerinden vasi tayin edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 405 ve 406. maddelerine dayalı kısıtlama isteğine ilişkindir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 320-1 maddesinde: “Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, bu madde hükmü gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; anılan maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir. (Örneğin İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi) Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
    Bilindiği üzere HMK.nun Hukuki Dinlenme Hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa"nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
    Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
    Bu nedenlerle duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre;
    2-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 406.maddesi, savurganlığı, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşam tarzı veya mal varlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç bulunan, başkalarının güvenliğini tehdit eden her erginin kısıtlanacağını hükme bağlamıştır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kısıtlanması istenilen 1946 doğumlu davacının babası ...."ın ...."ndan alınan raporda, vasi tayini gerekmediğinin bildirilmesi üzerine ilgilinin akli durumunun değerlendirildiği, ancak dava dilekçesinde yer alan malvarlığını kötü yönetme iddiası yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan ve başkaca bir delil toplanmadan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re"sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek, Türk Medeni Kanunu"nun 406. maddesinde yer alan hususlar yönünden de re"sen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ile davanın reddedilmesi,
    3-...., .... ve ...."ın dava dilekçesinde imzaları bulunmasına rağmen gerekçeli karar başlığında davacı olarak gösterilmemiş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi