Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : 3713 Sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 53. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyete ilişkin temyiz başvurusunun 02.09.2020 tarihli ek karar ile reddi



Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar ile iddianamenin kabul kararının okunduğu 16.01.2013 tarihli duruşma tutanağının 33364 sicil numaralı üye hakim tarafından; hükmün esasını oluşturan kısa kararın yer aldığı 29.03.2013 tarihli duruşma tutanağının ise 33364 ve 40138 sicil numaralı üye hakimler tarafından imzalanmamış olması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Sanığın 08.07.2020 tarihli dilekçesiyle, gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediğine, temyizden yararlanmak isteğine ve infazın durdurulması gerektiğine yönelik temyiz talepli dilekçesi hakkında, İlk Derece Mahkemesi tarafından taleplerin ek karar ile ayrı ayrı reddine dair verilen karara ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; eski hale getirme talepleri hakkında karar verme yetkisinin Yargıtay ilgili dairesine ait olduğu ve ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek, gerekçeli kararın sanığın mernis adresine Tebligat Kanunun 21. maddesine göre muhtara yapılmak suretiyle 08.05.2013 tarihinde tebliğinin yapıldığının PTT sorgulamasıyla görüldüğü, gerekçeli karar tebligat parçasının fiziki dosyada bulunmadığı gibi UYAP ortamında da taralı olmadığının anlaşılması karşısında, temyiz talebinin süresinde yapıldığının kabul edilerek yapılan incelemede;


a) Somut olay değerlendirildiğinde, sanığın suç tarihinde nevruz kutlamasına katıldığı, olay görüntüleri inceleme tespit tutanağı ve fotoğraf tespit tutanaklarıyla "Biji Serok Apo" şeklinde slogan attığının tespit edildiğinin anlaşılmasına göre;
Ayrıntıları Dairemizin 09.02.2016 tarih ve 2015/7466 Esas 2016/1025 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; olay tarihi ve yeri, sanığın muhatap kitle üzerindeki etkisi, toplantının olaysız dağılmış olması da gözetildiğinde, atılan sloganın terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven, meşru gösteren ya da bu yöntemlere başvurulmasını teşvik eden bir muhteva içermediğinin anlaşılması karşısında; atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ancak atılan slogan dolayısıyla açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde TCK"nın 215. maddesinde yazılı "suçu ve suçluyu övme" suçunun oluşacağı nazara alınıp atılan slogan dolayısıyla açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkıp çıkmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Takdiri indirim nedeni olarak sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar karar yerinde tartışılıp değerlendirilmeden sanık hakkında gerekçesiz olarak TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.