14. Hukuk Dairesi 2017/4043 E. , 2017/8143 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 370 ada, 10 parsel sayılı taşınmaz; B67 parsel sayılı taşınmaz parsel ve Yeni mahalle 232 ada 9 parsel sayılı taşınmazların mirasen intikal ettiğini, taşınmazların aynen taksimini, mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hisseleri oranında davalılara bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı ... yönünden 2006/291 Karar sayılı ilamı ile 567 parsel ve 370 Ada 10 parsel ile ilgili karar verildiğini, ilamın kesinleştiğini, kesin hüküm nedeniyle davanın usulen reddine karar verilmesi gerektiğini; bulunan 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar ile 232 ada 9 parselde bulunan taşınmazlar yönünden ortaklığın giderilmesi talebini kabul ettiklerini, davalı ..."nun 10 parsel no"lu taşınmazın duvarlarını yeniden yaptırdığını arazi ve ağaçların ıslah ve imarı için çok büyük emek ve para sarfettiğini, bu nedenle arazinin değerini arttırdığını, taraflar arasında aslında fiili bir taksim bulunduğunu beyan etmiştir.
Davalı ... ise cevap dilekçesinde; 303 Ada 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan evin kendisi tarafından yaptırıldığını ancak, babasının sağlığında üzerine geçmesinin mümkün olmadığını, binanın tuvaletini, banyosunu, çatısını yaptırdığını, kaba inşaatta mutfak olarak düşünülen kısmı bugünkü haline getirdiğini, faydalı ve zaruri masraflar nedeniyle değeri artan taşınmaz nedeniyle asliye hukuk mahkemesine açtığı davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 567 ve 370 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar hakkında daha önce ortaklığın giderilmesi kararı verildiğinden, bu parseller yönünden davanın tefrikine, dava konusu 303 ada 26 ve 303 ada 27 sayılı parsel ile 232 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise ortaklığın aynen taksimi mümkün olmadığından satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. parsel sayılı taşınmaz için satış bedelinden % 20,40 hisse ..."na ödendikten sonra kalan miktarın taraflara hisseleri oranında pay edilmek suretiyle ödenmesine, zorunlu ve faydalı masraflar yönünden sebepsiz zenginleşmeye ilişkin dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmiştir
Hükmü, davacılar vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, dava konusu 303 ada 26 parsel ve 232 ada 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- 303 ada 27 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince, 303 ada 27 sayılı parsele ait tapu kaydında muhdesatın oğlu ..."na ait olduğu belirtilmiştir. Mahkemece muhdesatın aidiyetine karar verilen davalı ..."nun murisi de Mehmet oğlu ..."dur. Bu durumda muhdesatın kime ait olduğu belirsizdir. Mahkemece, muhdesat sahibinin kim olduğu araştırıldıktan sonra hüküm tesisi gerektiğinden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle 303 ada 26 sayılı parsel ve 232 ada 9 sayılı parseller yönünden davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27,70 TL’nin davacıdan, 31.40 TL"nin davalı taraftan mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle 303 ada 27 sayılı parsel yönünden davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.