17. Ceza Dairesi 2016/7565 E. , 2018/11585 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen 12/03/2010 tarihli mahkumiyet hükmünün temyizi üzerine Dairemizin 27/04/2015 tarih, 2015/1062 Esas ve 2015/1274 Karar sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmesinden sonra mahkemece yeniden kurulan ikinci hükümler hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olup, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz istemine konu edilmesi de olanaklı olmadığından sanık hakkında hırsızlık suçundan yeniden kurulan 24/12/2015 tarihli hükme yönelik konusu bulunmayan temyiz isteminin REDDİNE,
2)Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ...’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.06.2011 tarih ve 2011/53-115 sayılı kararınında açıklanan ilkeler gözetilerek; sanığın İskenderun Sulh Ceza Mahkemesince verilen erteli adli para cezasından ibaret ilamının hüküm tarihi 01/07/2004 olup, 09/09/2004 tarihinde de kesinleştiği, hüküm tarihinden itibaren 647 sayılı Yasa"nın 6 ve 765 sayılı TCK’nın 95. maddesi uyarınca hesaplanacak olan beş yıllık deneme süresi 01/07/2009 tarihinde dolacak olup, sanığın incelemeye konu olan suçları, bu beş yıllık deneme süresinden sonra işlediği anlaşıldığından anılan ilam yönünden mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin, uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ilişkin olup, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanunla 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde "Davanın düşmesi" ve "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, lehe olan bu düzenleme ve 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek sanık hakkında uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında yapılan bozma lehe olması nedeniyle bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle çıkarılarak yerine "T.C. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin kısım çıkarılarak "Sanık hakkında bozma sonrası yapılan yargılama gideri düştükten sonra bozma öncesi yapılan yargılama giderinin sanıktan tahsiline” cümleleri yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.