Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17683
Karar No: 2017/9646
Karar Tarihi: 20.06.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/17683 Esas 2017/9646 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/17683 E.  ,  2017/9646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı lehtar tarafından, borçlu keşideci hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, takip konusu senedin gayrimenkul alım satımı sırasında imzalatılarak teminat amacıyla verildiğini, gayrimenkul satış sözleşmesinin arka yüzüne yazılan tutanakta da teminat senedi ibaresinin yazılı olduğunu ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece; gayrimenkul alım satım ve komisyon sözleşmesinin arka yüzünde adi yazılı olarak düzenlenen anlaşmadaki ismi altındaki imzanın alacaklıya ait olup olmadığı,cevap verilmediği takdirde imzayı inkar etmiş sayılacağı hususunda alacaklıya çıkartılan meşruhatlı davetiyeye cevap verilmediğinden, borçlunun, delil olarak sunmuş olduğu sözleşmenin altındaki imzayı inkar etmiş sayılacağı,borçlunun, imzası inkar edilen adi yazılı sözleşme gereği iddiasını İİK"nun 169. maddesinde öngörülen belgelerle ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bir bononun teminat olarak verildiğinin kabulü için, o bono üzerinde teminat ibaresinin bulunması zorunluluğu yoktur. Kaldı ki, bono üzerindeki teminat ibaresi neyin teminatı olduğunun ayrıca açıklanmadığı sürece, bononun başlı başına teminat bonosu olduğunu göstermez. Diğer yandan, teminat iddiasının kabulü için bu hususun taraflarca ayrı bir sözleşmede belirtilmesi de zorunlu değildir.
    Ayrıca takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E., 2001/257 K. sayılı ve yine HGK’nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları).
    İİK"nun 169/a-3. maddesinde; "Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, icra mahkemesi hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder...." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda; takip dayanağı bononun, borçlunun itiraz dilekçesi ekinde sunduğu 25.11.2014 tarihli sözleşmenin arka yüzünde yazılı ve alacaklı ile borçlunun imzalarının bulunduğu tutanak kapsamında düzenlendiği, takibe konu bonoyu düzenleyenin sözleşmede parayı teslim alan borçlu ... olduğu,lehtarın paraya teslim eden alacaklı ... olduğu, sözleşmenin arka yüzünde yazılı tutanakta verilen paraya karşılık ...’dan 76.739,00 TL. tutarında bir adet teminat senedi alındığının belirtildiği görülmektedir.
    Ayrıca mahkemece, borçlunun dava dilekçesi ve ekteki sözleşme suretinin alacaklıya tebliğ edildiği, alacaklının mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, takibe konu senedin teminat amaçlı verilmediğini belirterek sözleşmeden bahsetmediği gibi ibraz edilen sözleşme içeriğine ve altındaki imzaya da açıkça itiraz etmediği anlaşılmaktadır. İİK"nun 169/a-3 maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre, borçlu tarafından ibraz edilen sözleşmedeki imza, alacaklı tarafından açıkça inkar edilmediğinden, bu imza üzerinde aynı Yasanın 68/a maddesi uyarınca inceleme yapılması gerekmez. İbraname altında bulunan imzaya yönelik açık bir inkar bulunmadığından, alacaklı, ibraname altındaki imzayı ikrar etmiş sayılır.
    Bu durumda; takibe konu bononun taraflar arasında imzalanmış sözleşme kapsamında teminat olarak verildiğinin kabulü gerekmekte olup, takip dayanağı bononun tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı zorunlu kılmaktadır.
    O halde, mahkemece, borca itirazın, imzası ikrar edilmiş sayılan belge ile ispat edilmesi ve alacağın varlığı ile miktarının yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak, İİK"nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi