17. Hukuk Dairesi 2016/6517 E. , 2018/10079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalılardan ..."e davacı müvekkil banka ile imzalamış olduğu ... Kredi Kartı sözleşmesi uyarınca kredi kartı teslim edildiğini ve kartın muhtelif zamanlarda kullanıldığını, harcama tutarlarının ödenmemesi üzerine 22/11/2013 tarihinde hesap kat edilerek davalı hakkında 14/01/2014 tarihinde ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/336 sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, yapılan icra takibinin kesinleştiğini, ancak davalı ..."in adına kayıtlı dava konusu gayrimenkulü eşi ..."in kardeşi olan ..."ya sattığını belirterek ... ilçesi, ..., 34 ada 1 parselde kayıtlı H Blok 3. Kat. 8 nolu bağımsız bölüm satışının muvazaalı olması nedeniyle icra dosyasındaki tüm alacak miktar kadar İİK."nun 280. Maddesine göre iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davacının davasının reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının alacağının doğum tarihinden 7 ay önce tasarruf işleminin yapılması karşısında dava şartının mevcut
olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Mahkemece; davacının alacağının doğum tarihinden 7 ay önce tasarruf işleminin yapılması karşısında dava şartının mevcut olmadığından davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun değildir.
Dosya içerisindeki belgelerden, davacı alacaklı banka ile davalı borçlu arasındaki kredi kartı sözleşmesinin ilk olarak 31/03/2007 tarihinde yapıldığı, daha sonra da 13/01/2012 tarihinde yenilendiği,buna göre davacı ile davalı borçlu arasındaki alacak-borç ilişkisinin dava konusu tasarruf tarihinden(06/03/2013) önceye dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu hususun gözardı edilmesi isabetli olmamıştır.
O halde, borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olduğunun kabulü ile davalı 3.kişi ...’nın davalı borçlu ...’in eşi ...’in kardeşi olduğuna göre İİK.md.280 şartlarının tartışılması gerekir. Bu durumda mahkemece, davalı ...’nın borçlu ...
Şahin’in alacaklıdan mal kaçırma ya da alacaklıyı zarar kastını bildiği veya bilebilecek durumda olup olmadığının İİK"nun 280.maddesi kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.