17. Hukuk Dairesi 2016/4676 E. , 2018/10078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı borçlunun müvekkiline olan borcundan dolayı icra takipleri başlatıldığını, borçluya ait hiç bir hak ve alacağa rastlanılmadığını, dava konusu taşınmazın borçlu adına kayıtlı iken 11/04/2014 tarih 4472 yevmiye ile eşi ..."e sattığını, ...’ün aciz içinde olup, mal kaçırmak amacıyla bu satışı gerçekleştirdiğini ayrıca gayrimenkul satış işlemi sonucunda gayrimenkulün alıcısı olan ..."ün borçlunun aciz halini bildiği ve bilmesi gerektiren açık emareler bulunduğunu belirterek; davanın kabulü ile ... ilçesi, ... Kat Mülkiyetinin eski malik ..."e devredilmesine, söz konusu taşınmaz üzerinde tarafına cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazı davacının takip ettiği icra dosyalarından koydurulan birden fazla haciz ve ipotekli şekilde alarak bu borçlar açısından teminat anlamında bir zarara uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun İptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2. maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur.
Mahkemece; yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olup, dava konusu tasarruf tarihinden önce davacı alacaklının borçlu hakkında yaptığı icra takiplerinden; yalnızca ... İcra Müdürlüğünün 2013/6598, ... İcra Müdürlüğünün 2014/374 ve ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra takip dosyalarındaki alacakları için 02/04/2014 tarihinde, dava konusu taşınmaza haciz konulmuştur. Dava konusu edilen ...İcra Müdürlüğünün 2014/9621 ve ...İcra Müdürlüğünün 2014/7318 sayılı icra takip dosyalarında ise davacının alacağı için dava konusu taşınmaza tasarruf tarihinden önce konulmuş bir haciz bulunmadığından, haciz konulmayan bu icra takipleri yönünden işin esasına girilerek tasarrufun iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekir.
3-Öte yandan; Somut olayda, dava konusu taşınmazın davalı 3.kişi ...’ün alacaklısı olan Vakıfbank AŞ"nin yaptığı takip sonucunda ... İcra Müdürlüğünün 2015/1320 talimat dosyası ile satıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu taşınmazın ihale ile devrine ilişkin icra ve satış dosyalarının getirtilerek icra dosyalarından dava konusu taşınmazın satışının yapılıp yapılmadığı kesin olarak tespit edildikten sonra davalı
3.kişi ...’ün borçları nedeniyle satılmış ise; davalı 3.kişi ... davalı borçlu ...’ün eşi olup tasarrufun İİK 278 ve 280 gereğince iptale tabi olduğunun anlaşılmasına göre; takip dosyasındaki ihale bedelinin davalı ...’ten davacının alacakları(dava konusu taşınmaza haciz konulmayan davacı tarafından yapılan icra takip dosyalarındaki alacak miktarı) ile sınırlı olarak tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.