Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19462
Karar No: 2018/10061
Karar Tarihi: 05.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19462 Esas 2018/10061 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/19462 E.  ,  2018/10061 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin trafik kazası sonucu ölmesi nedeniyle maddi tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri Huriye için 120.000,00 TL, Kardelen için 40.000,00 TL, ... için 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, emniyet kemerinin çalışmaması bir durumun söz konusu olmadığını, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu, kazaya karışan aracın kasko sigortası mevcut olup, manevi tazminatın da ... kapsamında olduğunu, bu nedenle davanın ... ... A.Ş."ne ihbarda bulunmasını gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın ... için, 10.000,00 TL manevi tazminatın ... için, 10.000,00 TL manevi tazminatın ... için olay tarihi olan 05/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1)Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O
    halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, destek müterafık kusurlu kabul edilse bile, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    2)Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 10.maddesinde ‘(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.’ düzenlemesi yer almaktadır.
    Kabule göre, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ ne göre davacılar lehine kabul edilen miktar üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi