Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/406
Karar No: 2018/10055
Karar Tarihi: 05.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/406 Esas 2018/10055 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/406 E.  ,  2018/10055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacıya sigortalı binanın, davalı idarece bakım ve onarımı yapılmayan su şebekesinin patlaması neticesinde zarar gördüğünü ve sigortalılarına 2.234,00 TL ödendiğini ileri sürerek, ödenen bu bedelin 24.07.2012 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu edilen hasarın oluşumunda davalının hiçbir kusuru bulunmadığını, sigortalı konutun dış cephe izolasyonu olmayışı nedeniyle zararın meydana geldiğini, avans faizi isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini avunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; idarenin hizmet kusuru nedeni ile açılan davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 13.01.2014 tarih ve 2013/19926 Esas- 2014/143 Karar sayılı ilamı ile; "TTK"nun 18 ve 12/11 maddeleri ile davalı ..."nin kuruluşu hakkındaki 2560 Sayılı Kanun gereği, kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğu, bu hususun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 21.09.1983 gün ve 1980/11-2721 Esas, 1983/323 Karar sayılı kararında ve yine YHGK"nun 29.11.1995 gün 1995/11-647 Esas, 1043 Karar sayılı içtihadında benimsendiğini, tacir olan davalı ... ile davacının sigortalısı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan
    davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu dikkate alınarak, işin esasına girilip taraf kanıtlarının toplanması ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 2.234,00 TL"nin 17.10.2012 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı sigortacının ödeme yapmasına neden olan olayın meydana gelmesinde, davalının yapım ve bakımından sorumlu olduğu ana su şebekesinden gerçekleşen sızıntının etkili olduğunun kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına ve davalının zarardan sorumlu olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı sigortacı, sigortalısı olan..."a ait konutta, davalıya ait ana su şebekesinden sızan suların neden olduğu hasar bedelini ödemiş ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1472. maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olmuştur. Halefiyet ilkesi gereği davalıdan alacak talebinde bulunan davacı sigortacı, halefi olduğu sigortalısının haklarından fazlasına sahip olamaz.
    Bu durumda; davacının sigortalısının tacir olmayan gerçek kişi olduğu, sigortalı yerin konut olarak kullanılan taşınmaz olduğu ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği haksız fiilden kaynaklandığı; davacı sigortalısının haksız fiil esasıyla davalıdan alacak talebinde bulunması halinde temerrüt faizi olarak ancak yasal faiz talep edebileceği; halefi olan davacı sigortacının da sigortalının sahip olduğundan fazla hakka sahip olamayacağı dikkate alındığında, temerrüt faizi olarak yasal faize karar verilmesi gerekirken, avans faizine karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1. bendindeki "avans faizi ile" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "yasal faiziyle" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi