17. Hukuk Dairesi 2016/49 E. , 2018/10050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve .... Mal. Tic. San. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıya çarpmasıyla oluşan kazada yaralanan davacının sol kulağında duyma kaybı oluştuğunu, kaza nedeniyle hafıza kaybı ile koku ve tat alma kaybı geliştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 100,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 08.07.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 19.997,77 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının kusur ve zararı ispat etmesi gerektiğini, kaza tarihinden faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve .... Mal. Tic. San. Ltd. Şti. vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, ceza yargılamasında şikayetten ve şahsi haklarından vazgeçen davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 19.997,77 TL"nin, davalı ... yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki
davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve .... Mal. Tic. San. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/2. maddesi gereği, uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde davanın açılmış ve ıslah yoluyla maddi tazminat talebinin artırılmış olmasına; davacının ceza soruşturması kapsamında, sadece cezai sorumluluk bakımından şikayetten vazgeçtiği ve şahsi haklarından açıkça vazgeçmediği gözetildiğinde, davalılardan tazminat talep hakkının devam ediyor olmasına; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan sürekli işgücü kaybı oranının, olay tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun biçimde, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından saptanmış olmasına; konusunda uzman bilirkişinin oluşa ve dosya kapsamına uygun raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; haksız fiil faili olan araç sürücüsü ile onun eylemlerinden sorumlu olan araç işleteni davalılar yönünden, temerrüt tarihinin kaza tarihi olarak kabulünün yerinde olmasına; maddi tazminat yönünden, uzman bilirkişinin Dairemiz"in yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun hesaplamalarını içeren raporunun hükme esas alınmış olmasına göre; davalılar ... ve .... Mal. Tic. San. Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava konusu kaza sonucu davacının yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 15.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak
İçin gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının % 24 oranında sürekli işgücü kaybına uğrayacak biçimde yaralanması nedeniyle oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Davacı taraf, davaya ve ıslaha konu ettiği tazminatların tamamı için, temerrüt faizi olarak avans faizine karar verilmesini talep etmiş; mahkeme tarafından yasal faize karar verilmiştir.
Davalı...Ltd. Şti"ye ait olup davalı ... tarafından sigortalı aracın, davalı şirketin ticari işinin görülmesinde kullanılan kapalı kasa kamyonet olduğu, kazanın da ticari faaliyetin yürütülmesi sırasında meydana geldiği ve davacının yaralandığı gözetildiğinde, davalıların ticari faizden sorumluluğuna karar verilmeyişi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve .... Mal. Tic. San. Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.639,28 TL onama harcının davalılar ... ve ....Tic.San.Ltd.Şti"den alınmasına, 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.