Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19020
Karar No: 2015/3408
Karar Tarihi: 24.02.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/19020 Esas 2015/3408 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminat talep etti. Mahkeme, davacının talebinin kısmen kabulüne karar verdi ve davalı tarafından temyiz edildi. Temyiz eden tarafın itirazları kabul edilerek, karar bozuldu. Davacı, iş kazası sonucu %26 oranında sürekli iş göremez hale geldi ve %30 oranında kusuru bulundu. Bilirkişi hesap raporunda, yasal indirimler yapıldıktan sonra davacının 61.294,87 TL karşılanmamış maddi zararı olduğu belirtildi. Mahkeme, davacının bu maddi zararının yanı sıra 5.000 TL manevi zararına da karar verdi. Ancak, takdir edilen 25.000 TL manevi tazminat miktarı yetersiz bulundu ve mahkeme kararı bozuldu.
Kanun maddeleri: Mülga B.K'nin 47. maddesi ve yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K'nun 56. maddesi, hakimin bedensel bütünlüğü zedelenen bir kişiye, olayın özelliklerine göre uygun bir miktar manevi zarar adıyla tazminat ödenmesine karar verme yetkisini düzenler. Takdir edilen miktar, adaleti sağlayacak şekilde belirlenmeli ve manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran bir oranda olmalıdır. Hakim, bu takdir hakkını kullanırken tarafların sosyal ve ekonomik durumunu, olayın a
21. Hukuk Dairesi         2014/19020 E.  ,  2015/3408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, kısmen isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, iş kazası nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 61.294,87 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının iş kazası sonucu % 26 oranında sürekli iş göremezlige uğradığı ve olayın meydana gelmesinde % 30 oranında ortak kusurunun bulunduğu, bilirkişi hesap raporunda yasal indirimler yapıldıktan sonra davacının 61.294,87 TL karşılanmamış maddi zararı bulunduğunun belirtildiği, taraf vekillerinin isim ve imzalarının bulunduğu 28.12.2011 tarihli makbuz isimli belgede davacı vekili adına düzenlenen 3060344 seri numaralı çek ile yapılan ödemenin ana paraya mahsup edilmek koşuluyla öncelikle davacı yararına takdir edilecek manevi tazminata, artan miktar bulunması halinde sırasıyla maddi tazminata ve ferilerine mahsup edileceğinin belirtildiği, bahsi geçen çek karşılığı davacı tarafa 25.000,00 TL ödeme yapıldığının taraf vekillerinin kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.
    Kural olarak işçiye veya hak sahiplerine yapılmış ödemenin miktar ile sınırlı olmak üzere bağlayıcılığı asıldır. Somut olayda davacı tarafa manevi zararına karşılık ödenen 25.000,00 TL"nin tazminat miktarından indirilmesi isabetli ise de, manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşülerek karar verilmiştir.
    Gerek mülga B.K"nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
    Bu ilkeler gözetildiğinde davacı tarafa ödenen 25.000,00 TL tazminatın olaya uygun bir miktar olduğu anlaşıldığından, Mahkmece davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA, temyiz Harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi