15. Ceza Dairesi 2017/32666 E. , 2019/9536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)Sanık ... ve ... hakkındaTCK’nın 207/1, 62, 53, 63. maddeleri gereği mahkumiyet
2)Sanık ... ve ... hakkında TCK"nın 157/1, 168/2, 62, 52, 53, 63. maddeleri gereği mahkumiyet
Sanıkların dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ..., sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle gereği düşünüldü;
Sanık ...’ın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın son bildirdiği adres yerine doğrudan mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği ve söz konusu tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın 28/05/2014 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ... ve ..."ın, katılan ...."ın ikamet ettiği köye giderek kendilerini ... ve .. olarak tanıtıp, katılana ait 132 adet küçükbaş hayvanı 15.000 TL karşılığında satın alma konusunda anlaştıkları, bunun karşılığında 4.200 TL parayı peşin olarak verdikleri, borcun kalan kısmına ilişkin olarak Ziraat Bankasına ait, keşidecisi .... gözüken, hamiline düzenlenmiş, 10.800 TL bedelli olan çeki katılana verdikleri, çekin arkasını da gerçek isimlerinden farklı olarak .... ve ..... olarak yazıp imzalamak suretiyle ciro ettikleri, çeki teslim alan katılan tarafından süresinde bankaya ibraz edildiğinde sahte olduğu anlaşılan çek üzerinde yapılan kriminal inceleme sonucunda düzenlenen 05.01.2006 tarihli ekspertiz raporunda; söz konusu çekin sahte olduğu ve aldatma kabiliyetini haiz olduğunun belirlendiği, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1)Sanıkların özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 207 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 01/09/2005 ile inceleme tarihleri arasında 01/09/2017 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2)Sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11/07/2014 tarih ve 2013/15-782 Esas ve 2014/355 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere çekin hile unsuru olarak kullanılmasının daha ağır bir cezayı gerektirmesinin nedeni mağdura bakan yönüdür. Yasal unsurları eksik ya da tümden sahte oluşturulmuş bir çek kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında da, bankanın bir maddi varlığı veya böyle bir maddi varlığın bulunduğu algısı hile olarak kullanılmakta, mağdur çeke güvendiği için daha kolay aldatılmaktadır. Kaldı ki çekin unsurlarının eksik olması bankanın maddi varlığı olduğu olgusunu da değiştirmemektedir. Bu nedenle aldatma kabiliyetini haiz olması şartıyla çekin tümden sahte olarak oluşturuşmuş olması veya unsurlarının eksik olmasının suçun bu nitelikli halinin oluşumu bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, keşide yeri bulunmayan sahte çek nedeniyle, sanığın 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f, son maddesi gereğince mahkûmiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurularak eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.