4. Hukuk Dairesi 2021/2917 E. , 2021/1958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta hakem kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 27.11.2018 günü davacının yolcu olduğu davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını, maluliyet oranının %48 olarak tespit edildiğini belirterek şimdilik 5.000,00 TL iş göremezlik zararının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; ıslahla talebini 71.226,53 TL olarak belirlemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvuranın sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiği için %20 müterafık kusur indirimi ve %20 hatır taşıması indirimi yapılarak, 13.05.2019 tarihli bilirkişi raporu ile 220.952,74 TL hesaplandığını, bu bedelin başvurudan önce davacıya ödendiği anlaşılmakla, başvurunun reddine karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti davacı vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile 13.05.2019 tarihli raporda kalıcı iş göremezlik zararının 368.254,58 TL olarak hesaplandığını, %20 müterafık kusur indirimi yapıldığında 294.603,67 TL kaldığını, 13.03.2019 tarihinde yapılan 220.076,00 TL ödemenin güncellenmiş değerinin 223.377,14 TL olduğunu, bu tutarın da tenzili ile bakiye alacağın 71.226,53 TL olduğu belirlenerek, davacı vekilinin itirazının kabulüne, 71.226,53 TL’nin 13.03.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; itirazın kısmen kabulüne dair karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK"nin 51. maddesi (818 sayılı BK"nin 43.) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
Somut olayda, soruşturma dosyasındaki ifadelerden davacı ile dava dışı araç sürücüsünün arkadaş oldukları, birlikte gezmeye çıktıkları ve alkol aldıkları, anlaşılmaktadır.
Bu hususlar göz önüne alındığında, mahkemece, soruşturma aşamasındaki ifadeler dikkate alınarak, başvuranın araç sürücüsü ile arkadaş olduğu, bedelsiz olarak sadece gezmek maksadı ile sürücünün aracında taşındığı,Uyuşmazlık Hakem Heyetince de davacının ücretsiz taşındığının kabul edilmiş olması karşısında, tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre;
Somut olayda, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı sigorta şirketi aleyhine toplam 8.184,92 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Karar yılında yürürlükte olan 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. Maddesinde; "(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır. (2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”hükmü düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması nedeni ile AAÜT"nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.