13. Hukuk Dairesi 2016/5727 E. , 2019/1364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, avukat olarak davalıların birçok davasında vekilliğini yaptığını, davaları sonuçlandırdığını, 19/03/2003 tarihli belgede de belirtildiği üzere davalıların vekalet ücreti alacaklarını ödemeyi taahhüt ettikleri halde ödemediklerini, ... 11. İcra Müdürlüğü’nün 2007/3125 esas sayılı dosyası üzerinden 19.749,00-TL asıl ve işlemiş faizi ile toplam 56.845,00-TL üzerinden icra takibine giriştiğini, haksız olarak takibe itiraz ettiklerini belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %40 inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı ile arasında yazılı bir avukatlık sözleşmesi bulunmadığını, vekalet ilişkisinde tarafların karşılıklı güven ilişkisine dayanan şekilde hareket ettiklerini ve makbuz alınmadığını, davacının istediği tüm ödemeleri yaptıklarını, vekalet ücret alacağının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu nedenle zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalıların ... 11. İcra Müdürlüğünün 2007/3125 esas sayılı icra takibine itirazlarının 9.406,87-TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş 14.027,62-TL faizi yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacak için takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasına, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile davalılar aleyhine vekalet ücreti alacağının tahsili için 19.749,,00 TL asıl alacak ve 36.736,00 TL işlemiş faiz toplamı 56.485,00 TL üzerinden başlattığı icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; dava dilekçesinde harca esas değer 19.749,00-TL olarak gösterilmiş ve bu değer üzerinden harç yatırılmış; yine dava dilekçesinde “dava konusu: 19.749,00-TL"lik itirazın iptali ve alacak talebidir.” şeklinde açıklanmış; dava dilekçesinin sonuç kısmında “Davalı borçluların haksız ve de mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına ve alacağın tahsiline, kötüniyetli davalılar aleyhine %40 inkar tazminatına” hükmedilmesi istenildiği anlaşılmakta olup, dava dilekçesinde ne kadarlık kısım için itirazın iptali talep edildiği yani ne kadar asıl alacak ve ne kadar işlemiş faiz yönünden talepte bulunulduğu açıkça gösterilmediği gibi mahkemece, davacıya bu yönde bir açıklama da yaptırılmamıştır. HMK"nın 26/1. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” ve yine Hâkimin davayı aydınlatma ödevi başlıklı HMK"nın 31/1. maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur. HMK 119/ğ. maddesinde de talep sonucunun açık bir şekilde yazılması gerektiğine değinilmiştir. Söz konusu düzenlemelere göre, hakim tarafından öncelikle davacının talep sonucu açıklattırılmalıdır. Mahkemece, 19.749,00-TL"lik dava değerinin hangi talep için ne miktarda olduğu açıklatılmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 400,20 TL harcın istek halinde davalılara, 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.