Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/6-329
Karar No: 2010/287
Karar Tarihi: 02.06.2010

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/6-329 Esas 2010/287 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar tarafından tapu iptali ve tescil istemiyle yapılan dava sonunda mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetmiş fakat kararın oluşumunda kanunun gerektirdiği açıklık ve netlik ilkelerine uyulmamıştır. Mahkeme, hüküm sonucuyla taraflara yüklenen borç ve hakların sıra numarası altında açıkça belirtilmemesi nedeniyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratmıştır. Bu durum kamu düzenine ilişkin olduğundan ve kanunun belirttiği usul kurallarına aykırılık oluşturduğundan, direnme kararı bozulmuştur. HUMK'nun 381, 388, 389. maddeleri, kararın oluşumunda gereken açıklık ve netlik ilkesini belirtmektedir.
Hukuk Genel Kurulu 2010/6-329 E., 2010/287 K.

Hukuk Genel Kurulu 2010/6-329 E., 2010/287 K.

  • AHKİKATIN HİTAMI VE MUHAKEME
  • KARARIN TEFHİMİ
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 381 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 388 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 389 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.02.2008 gün ve 2000/1527 E- 2008/35 K.sayılı kararın incelenmesi davacılar ve davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 02.03.2009 gün ve 2009/1204-1492 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

    Dava dilekçesinde Yukarı Karaman köyü 304 parseldeki davalı adına kayıtlı taşınmaz hissesinin iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi istenmiş; yargılama aşamasında taşınmazın imar uygulaması sonucunda 1564 ada 1 ila 16 ; 1563 ada 1,2, 6,7 ; 1565 ada 1; 1567 ada 2,3 ; 1570 ada 13 ; 1571 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara gittiği, anlaşılmıştır.

    Mahkemece, 19.02.2008 günlü kısa kararda hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulü ile 1563 ada 2; 1565 ada 1; 1567 ada 3; 1571 ada 1 parseller hakkında karar verilmiş; gerekçeli kararda ise kısa kararda yer verilmeyen 1570 ada 13 parsel hakkında da hüküm oluşturulmuştur.

    Davacılar ve davalı tarafça temyizi üzerine Özel Dairece karar taraf sıfatı ve buna bağlı olarak taraf teşkili noktasından bozulmuştur.

    Mahkeme önceki kararda direnmişse de,1570 ada 13 parsele direnmeye ilişkin kısa kararda yine yer vermemiş; buna uygun yazılması gereken gerekçeli kararda ise 1570 ada 13 parsel hakkında hüküm oluşturmuştur.

    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388.maddesinde :"Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir." şeklinde ifade edilmiştir.

    Aynı kural , Kanunun 389.maddesinde de "Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmıyacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır."İfadelerine yer verilerek tekrarlanmıştır.

    Yine, Aynı Kanunun 381.maddesinde;"Kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur" denilmektedir.

    Kanunun ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki,dava içinden davalar doğar.Hükmün hedefine ulaşılmasını engeller. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.

    Somut olayda; mahkemece, kısa karar açıklanan yasal düzenlemelere uygun oluşturulmadığı gibi, oluşturuluş şekli itibariyle de kısa kararda "1570 ada 13 parsel" hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararda bu parsel hakkında da hükme yer verilmek suretiyle iki karar arasında çelişki yaratılmıştır.

    Mahkemenin, öncelikle usul yönünden incelenen direnme kararı yukarıda açıklanan usulü eksikliği; eş söyleyişle, HUMK.nun 381,388,389.maddelerinin açık hükümlerine aykırılığı taşımaktadır.

    Açıklanan hükümler kamu düzenine ilişkin olup, kısa kararın usule aykırı oluşturulmuş olması, giderek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması bozma nedenidir.

    Bozmadan sonra yerel mahkeme önceki kararında direnmiş olmasını ve taraflar yönünden oluşan usuli kazanılmış hakları da gözeterek çelişkiyi kaldırmak kaydıyla karar verebilecektir.

    O itibarla; mahkemece HUMK.nun 381,388,389. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir.

    Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

    S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince usul yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 02.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi