23. Hukuk Dairesi 2015/100 E. , 2015/6796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket çalışanı ... tarafından müvekkili idare aleyhine İzmir 10. İş Mahkemesi"nin 2007/754 Esas sayılı dosyası ile iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak fesh edildiğinden bahisle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, bayram tatili ücretinin tahsili talebiyle alacak davası açıldığını, mahkemece hükmedilen tazminatın müvekkili tarafından ödendiğini, sözleşmenin 34.3.maddesi gereğince bu tazminattan davalı yüklenici şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek, 6.764,02 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin .... İş Mahkemesinde ihbar olunan olarak yer almasına rağmen kendisine mahkemece mali sorumluluk yüklenmediğini, müvekkili şirketin bu davada hasım olarak gösterilemeyeceğini, davanın esası yönünden ise, taraflar arasındaki hizmet alımı sözleşmesinde Teknik Şartnamenin 8.6. maddesi gereği personelin her türlü sevk idaresi ve işin yürütüm koşullarının davacı tarafından yerine getirildiğini, gerçekte bu çalışan kişilerin asıl işverenin işçileri olduğu, işçilik haklarından doğan sorumlulukların asıl işverene ait olduğu ve alt işverene yönelik rücu taleplerinin ise reddi gerektiği, ..."nın müvekkili şirkette 32 gün çalıştığından bahisle kabul anlamına gelmemek kaydıyla şirketin sorumluluğunun 01.07.2007 - 02.08.2007 tarihleri arasındaki 32 günlük çalışma süresi ile sınırlı olduğunu ve bu süre itibariyle de müvekkili yönünden kıdem tazminatı alacağı hakkının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre İş Kanunu ve çalışanların sigorta primlerinin, işveren tarafından yerine getirilmesi gereken tüm yükümlülüklerin, ihaleyi alan şahsa ait olacağı, işçiye ödenecek tüm tazminatların bu kapsamda kabul edilmesi gerektiği, davacı asıl işverenin, işçiye ödemek zorunda kaldığı tazminatları alt işverenden isteme hakkına sahip olduğu, ancak bir işçinin peş peşe birden çok alt işveren nezdinde çalıştırılmışsa herkesin sorumluluğunun işçiyi çalıştırdığı süre, tarih ve o tarihteki ücretlere göre belirlenmesi gerektiği, buna göre bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen rapordaki hesaplamanın uygun görüldüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile asıl alacak 1.421,28 TL ve işlemiş faiz 98,47 TL"nin asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak koşulu ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece dava dışı işçinin davalı işyerinde 32 gün çalıştığı bir yılı doldurmadığından, kıdem tazminatına hak kazanamayacağı gerekçesiyle bu konudaki talebi reddetmiş ise de; işçinin devam edegelen tüm çalışmaları nazara alındığında kıdem tazminatına hak kazandığı, davalının ise ödenen kıdem tazminatından kendi dönemi kadar sorumlu olacağından bu hususta bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu kısım alacakla ilgili olarak davacının dava dışı işçiye ödeme yapmış olduğu gözden kaçırılarak, yanılgılı gerekçe ile işçi-işveren arasındaki iş hukuku hükümlerine göre dava ele alınarak, kıdem tazminatı alacağı yönünden davalının sorumlu tutulmaması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.