14. Hukuk Dairesi 2017/3297 E. , 2017/7375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 27.12.2013 gününde verilen dilekçe ilemirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... Ticaret Odası yönünden reddine diğer davalılar yönünden davanın kabulüne dair verilen 24.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır.
Davacı vekili, müvekkillerinin miras bırakanı ..."un 29.05.2011 tarihinde öldüğünü belirterek terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalılar SGK, ... Belediye Başkanlığı ve Hazine vekilleri temyiz etmiştir.
Davaya konu vergi borcunun, mirasbırakanın şahsi vergi borcu değil, ortağı ve temsilcisi olduğu limited şirketin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı Kanuna 25.5.1995 tarihli 4108 sayılı Kanunla ilave edilen Mükerrer 35. madde hükmüne göre de; tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Şu halde açıklanan yasal hükümler gereğince, mirasbırakanın; “ortağı” ve “temsilcisi” olduğu limitet şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya; “temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Mirasbırakanın yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez. Öyleyse, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; mirasbırakanın, “ortağı” ve “yasal temsilcisi” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve mirasbırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise; bu halde davacıların borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi; değil ise, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.
Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca somut olaya gelince; mirasbırakanın ortağı olduğu ... Taşımacılık Gıda ve İhtiyaç Maddeleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve mirasbırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, ... Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili şirket için davacı ...’un ortaklık bilgilerinin sorulması, miras bırakanın ölüm tarihinden sonra mirasçılar tarafından mirası kabul anlamına gelen ödeme yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise hangi mirasçılar tarafından yapıldığının ilgili Kurumlardan sorulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün, BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.