4. Ceza Dairesi 2020/9087 E. , 2020/20822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve mağdur ..."na yönelik kurulan hükümlere ilişkin temyiz talebi bulunmadığı belirlenerek dosya görüşüldü:
A- Soruşturma ve kovuşturma aşamasında 15 yaşından büyük olan mağdurlar ... ,...ve ..."ın sanıklardan şikayetçi olmadıklarını belirtmeleri, mağdur ... "ın da kovuşturma aşamasında sanıklar , ..., ... ve ... hakkında şikayetinin bulunmaması karşısında, mağdurlar vekilinin talebi üzerine mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, hükümleri temyiz etme hakkı vermeyeceği, bu nedenle atanan zorunlu vekilin mağdurlar ... ,... ve ..."a yönelik tüm sanıklar hakkındaki hükümleri, mağdur ... "a yönelik sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümleri temyizde taraf sıfatı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B- Diğer hükümlerin temyizine gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı"nın ilgili kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğundan tebliğnamedeki bu hususta ret isteyen düşünceye ve T.C. Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK"nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, bu suretle Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği anlaşılmakla, tebliğnamedeki katılan Bakanlık lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine ilişkin düşüncelere iştirak edilmeyerek yapılan incelemede,
1- Sanıklar ... ve ... hakkında fuhuş eylemlerine ve yükletilen suça yönelik katılanlar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ... ve ... vekillerinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında fuhuş suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
a- Sanıkların savunmalarında atılı suçu kabul etmemeleri, mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ..."ın sanıkların kendilerini fuhşa teşvik ettikleri, bunun yolunu kolaylaştırdıkları, bu maksatla tedarik ettikleri veya barındırdıkları ya da fuhşa aracılık ettiklerine dair beyanlarının olmaması, mağdur ... "ın aşamalarda sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında çelişkili beyanlarda bulunması karşısında, fuhuş suçunu oluşturacak nitelikte hazırlık hareketleri bulunmaması karşısında, beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
b- Kabule göre de, sanık ... hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken, TCK"nın 58/7. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri süresinin de belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri, katılanlar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ..., ...ve ... vekillerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.