9. Hukuk Dairesi 2015/1277 E. , 2015/7610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ... Belediyesi"ne ait ..."nin güvenlik işinin ihale ile alt işveren davalı ..."ne verildiğini, iş akdinin davalı şirket tarafından haksız olarak 31.01.2009 günü feshedildiğini, fesihten bir süre sonra ihaleyi yeni alan ... işçisi olarak yeni iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını belirterek, davalı şirket emrinde geçen süreye ait ödenmeyen kıdem-ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ..., davacının belirli süreli sözleşme ile çalıştığını ve süresi bitince akdin sona erdiğini, ihaleyi yeni alan şirket işçisi olarak çalışmasına devam ettiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatının elden ödendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fesihten sonraki çalışmanın yeni bir iş akdine bağlı olduğuna ve feshi yapan önceki alt işveren olan davalıdan kendi dönemine ait feshe bağlı alacakların istenebileceğine karar verilip, davalının sunduğu ödeme belgelerine itibar edilmeyerek, bilirkişi raporu doğrultusunda dava kabul edilmiştir.
Hükmün temyizi üzerine Dairemizce, “Somut olayda, dosyaya sunulan ve davacının imzasının bulunduğu ihbar ve kıdem tazminatı bordrolarında, belgelerdeki miktarın nakden alındığı yazılıdır. Davacı vekili bu belgedeki paraların ödenmediğini, birçok belgenin işe girerken imzalatıldığını, işe girerken imzalatılan belgeler arasında bu ödeme belgelerinin de bulunabileceğini belirtmiş, elden ödeme iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu söylemiş, mahkemece bu beyan dikkate alınarak ödeme belgelerine itibar edilmemiştir. Mahkemece, davacı vekilinin işe giriş sırasında söz konusu belgelerin imzalatılmış olabileceği varsayımına dair beyanına itibar edilmiştir. Ortada davacının imzasını taşıyan, miktar belirten 2 adet belge olup, yazılı belgeye karşı yazılı belge ile ispat zorunluluğu vardır. Ancak irade fesadı iddiasına karşı tanık dinlenebilir. Davacı tarafın irade fesadı hâllerini de ispatladığı söylenemez. Bu nedenle, mahkemece ödeme belgelerinin dikkate alınmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulmuş, re’sen imza incelemesi yaptırılmış, imza incelemesi raporunda ödeme bordrolarındaki imzaların davacıya ait olduğu yönünde şüphe bulunması ve İzmir 5. İş Mahkemesi’nin 2010/235 E, 2010/746 K sayılı dosyasında bordroya itibar edilmemesi ve hükmün onanması sebebiyle eşitlik ilkesi gözetilerek ödeme bordrolarına itibar edilmeden bozmadan önceki gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre
davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, davacı vekili, bozmadan önceki yargılamada, kıdem-ihbar tazminatı bordrolarındaki imzanın davacıya ait olduğunu, ancak baskı ile imzalatıldığını iddia etmiştir.
Mahkemece, bordrolarla ilgili usulüne uygun olarak ödeme belgesi sunulmadığından bordro geçersiz sayılarak, dava konusu istekler hüküm altına alınmıştır.
Dairemiz bozma ilamında, ödeme bordrolarına itibar edilmesi ve varsa fark alacakların hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulmuş, re’sen imza incelemesi yaptırılmıştır. İmza incelemesi raporunda, imzaların davacıya ait olduğu, ancak üzerindeki yazıların kim tarafından yazıldığının anlaşılmadığı belirlenmiştir.
Dairemiz incelemesinden, aynı konuda yaklaşık 70 adet dosya geçmiş, ödeme bordrolarına itibar edilmediği gerekçesi ile kararlar bozulmuş, mahkemelerince bozmaya uyularak bozma doğrultusunda kararlar verilmiş ve tekrar temyiz edilen bu kararlar da Dairemizce onanmıştır.
Mahkemece, kıdem-ihbar tazminatı ödeme bordroları dikkate alınarak varsa davacının fark alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.