Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3498
Karar No: 2017/3509
Karar Tarihi: 08.05.2017

Resmi belgede sahtecilik - güveni kötüye kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3498 Esas 2017/3509 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından mahkumiyetlerine karar verildiği belirtilmiştir. Suça konu çeklerin asıllarının dosya içerisinde mevcut bulunmadığı ve sanıkların suçlamaları kabul etmeyerek savunma yaptıkları ifade edilmiştir. Mahkeme, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığına dair takdiri hakimin karar vereceğini ve suça konu çek asıllarının araştırılarak incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, yeni kanun değişikliklerine değinilmiş ve sanıkların hak kayıplarının gözetilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/2. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2015/3498 E.  ,  2017/3509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Her iki suçtan her iki sanık hakkında mahkumiyet

    1-Sanıklardan ...‘un katılanın işyerinde çalıştığı, katılanın yurtdışında bulunduğu zamanlarda işlerin aksamaması amacıyla işyeri kasasının anahtarı ile işyerine ait kredi kartını sanığa bıraktığı, suç tarihinde sanığın, eski eşi olan diğer sanık ... ile iştirak halinde kasada bulunan müşteri çeklerini alarak, şirket adına cirolamak suretiyle aynı alanda faaliyet göstermek üzere açtığı kendisine ait işyerine mal aldığı, yine şirket kredi kartını da katılanın bilgi ve rızası dışında şahsi işlerinde kullandığından bahisle, sanıkların resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu çek asıllarının dosya içerisinde mevcut bulunmadığı ve mahkemece çekler üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadığı, sanıkların savunmalarında suçlamaları kabul etmeyerek, her ikisinin de katılana ait işyerinde çalıştıklarını ve gayri resmi ortak olduklarını, sanık ...‘un işyerinin mali işlerinden sorumlu olduğunu, sürekli olarak katılanın bilgi ve rızası dahilinde şirket adına çek keşide ettiğini, suça konu çeklerin önceki alışverişlere ilişkin olup katılanın bilgisi dahilinde ciro edildiğini, katılanın yanından ayrılıp aynı alanda başka bir işyeri açmaları nedeniyle aralarında husumet bulunduğunu beyan etmeleri, sanık ...‘ın bu hususta katılan tarafından, çek keşide etme yetkisini de kapsar nitelikte, kendisine verildiğini iddia ettiği bir vekalatname suretini dosyaya ibraz ettiği ve soruşturma aşamasında alınan ifadesinde ... isimli şahsı tanık olarak gösterdiği, soruşturma aşamasında beyanlarına başvurulan, ancak kovuşturma aşamasında usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmayan ve haklarında zorla getirme kararı verilmeyen tanıklar ... ve ...‘ın sanıkların savunmalarını doğruladıkları, suça konu çeklerin verildiği işyerlerinden ... isimli işyeri sahibi ...‘ın tanık olarak mahkeme huzurunda alınan ifadesinde; katılana ait firma ile yapılan alışverişlerde sanık ...‘un daha önce de kendisine çek keşide ettiği hususunu doğrulaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi bakımından; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu çek asılları araştırılıp celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde çek asıllarının dosya içine konulması, yasal unsurları taşıyıp taşımadığı, aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılması, sanık ... tarafından dosyaya ibraz edilen Ankara 61. Noterliği tarafından düzenlenen 27.12.2010 tarih ve 17450 yevmiye numaralı vekaletnamenin gerçekliği ile bu vekaletname sonrası, sanık ...‘ın vekillikten azline yönelik bir işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması, soruşturma aşamasında dinlenen, ancak kovuşturma aşamasında usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmayan tanıklar ... ve ... hakkında gerekirse zorla getirme kararı verilerek beyanlarının alınması, sanık ...‘ın soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenilmesini talep ettiği...‘un sanıktan da sorulmak suretiyle kimlik bilgilerinin tespiti ile ifadesine başvurulması, suça konu çeklerin verildiği işyeri sahibi olan tanık ...‘ın yeniden celbi ile sanık ...‘ı tanıyıp tanımadığı, sanıklardan ...‘un daha önce de şirket adına katılanın bilgisi dahilinde bu şekilde çek keşide yada ciro edip etmediği hususunun ayrıntılı olarak sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini ile güveni kötüye kullanma suçu yönünden suçun sübutu halinde ise, atılı eylemin katılanın yanında çalışan sanık ...‘a, katılanın işyerine ait işlerin görülmesi için tevdi olunan eşya hakkında işlenmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 155/2. maddesi kapsamında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu ve sanık ... yönünden de bu suça iştirak kapsamında olduğu düşünülmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK‘nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesiyle 5271 sayılı CMK’nın 253/1. maddesinde yapılan değişikliğe göre, TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    b)Güveni Kötüye kullanma suçundan, mahkum oldukları kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca anılan Yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    c) Resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olan sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi