Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Taşınmaz rehni 743 sayılı Türk Medeni Kanunun 765.ve devamı (4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 850 ve devamı) maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 765.maddesinde taşınmaz rehninin ipotek veya ipotekli borç senedi ve irat senedi şeklinde kurulabileceği, başka herhangi bir şekilde kurulamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere ipotek taşınmaz rehninin bir türüdür ve bir borcun ödenmesinin taşınmazla teminat altına alınması hukuki ilişkisine dayanır. İpotek, taşınmaza taalluk eden haklardandır. Birden fazla taşınmazın bir alacağın teminine tahsis edilmesi mümkündür.Bu durum toplu rehin kurulması veya rehin yükünün paylaştırılması yoluyla sağlanabilir.
Konuyla ilgili, 743 Sayılı Türk Medeni Kanunun 770 (4721 sk.855) maddesinde; "Birden ziyade gayrimenkule ayrı malike veya müştereken ve müteselsilen borçlu olan kimselere ait olduğu taktirde aynı alacak için rehin edilebilir. Aynı alacak için birden ziyade gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilen diğer bütün hallerde gayrimenkullerden her biri bu alacağın muayyen bir hissesi için takyit edilmek iktiza eder. Hilafına mukaveli olmadıkça teminatın tevzii, muhtelif gayrimenkullerin kıymeti ile mütenasip lazım gelir"denilmektedir.
Uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan) kurulan rehine toplu rehin (kollektif rehin - müşterek rehin, birlikte rehin=Gesaptpfand) denilmektedir. (Köprülü-sınırlı-haklar-İstanbul 1982- 1983,2.bası sh.291 vd.)
Yasa metninde de açıkça ifade edildiği gibi bu rehin türü "üzerinde kurulmak istenen taşınmazlarının mülkiyetinin aynı kişiye ait olması" ya da "taşınmazların ayrı kişilerin mülkiyetinde yani taşınmazların malikleri farklı kimseler ise, bu kişilerin güvence altına alınmak istenen borçtan müteselsil olarak sorumlu bulunmaları" hallerinde kurulabilmektedir. Bu şartlar yoksa toplu rehin kurulamaz.
Toplu rehinde amaç, tek bir alacağın tamamının,birden fazla taşınmaz ile teminata alınmış olup birden fazla taşınmaz üzerinde kurulu rehinler arasında hukuki bağlılık vardır ve bu bağ içerisinde alacaklının alacağın tahsil etmesi asıldır. Rehinli alacaklının teminatı ne denli fazla olursa olsun temelde alacağını ancak bir kere elde edebileceğinin de unutulmaması gerekir. Böylece rehinli taşnmazlardan birisinin paraya çevrilmesi halinde
rehinli alacaklı alacağını tahsil etmişse artık diğer taşınmaz üzerindeki rehnin konusu kalmayacak ve sona erecektir. Kısacası alacaklı alacağının tutarını bir kez isteyebilir. Alacağı tümüyle karşılandığında bütün taşınmazlar hakkındaki rehin hakkının sona ermesi gerekir.
743 Sayılı MK.788 (4721 sk.873.m.göre"....aynı alacak için birden fazla gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise alacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur.Bununla beraber icra memuru ancak gerektiği kadarını satar" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısı alacağı gününde ödenmemişsede açıklanan yasa hükmü gereği üzerinde toplu (birlikte rehin) kurulmuş olan taşınmazların her ikisininde aynı zamanda satılmasını talep etmek zorundadır. Bu zorunluluk alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmayı önlemeye yöneliktir. (HGK.27.11.2002. T, 12-823/1020 K.)
Somut olayda alacaklı ... .lehine(şikayetçi ... tarafından ve diğer borçlu .. ...şirketinin borcu nedeniyle) 8.7.2008 tarih ve 7055 yevmiye numarası ile ipotek senedi düzenlenmiştir. Bu ipotek senedinde aynı borçluya ait ... ada ve ... parsel üzerinde kurulmuş olan ipoteğin (yukarıdaki genel açıklamalar ışığında) toplu rehin olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. 743 sayılı mk.788/4721 sayılı kanun 873) maddesine göre alacaklı rehin konusu taşınmazların birlikte satışını istemek zorundadır. Bu nedenle her iki taşınmaz yönünden ayrı ayrı (Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2009/11949 ve 10289) esas numaralı) icra takiplerine konu etmesi açıklanan yasa maddesine açık aykırılık teşkil edeceğinden mahkemece borçlunun bu yöndeki şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.