Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular E. S. ve E. S. hakkında, 30.07.2001 ödeme günlü bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlular vekilince zamanaşımı itirazı ile birlikte başakaca itirazlar da bildirilerek icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır.
İtiraz tarihi itibari ile borçlular hakkında yapılan icra takibi kesinleşmediğinden, başvuru, İİK.nun 168/5.maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir. Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya TTK"nun 690.maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663.maddelerinin uygulanması gerekir. Aynı kanunun 661/1.maddesi gereğince keşideciye ve keşideciye aval verenlere karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren (3) yıldır. TTK.nun 663/2.maddesi gereğince 03.08.2001 takip tarihinde zamanaşımı kesildikten sonra, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Alacaklı vekili tarafından takip dosyasında, 15.08.2002 tarihinde adres araştırılması isteminde bulunarak süre kesildikten sonra, 07.08.2003 ,17.12.2004, 25.10.2005, 20.12.2005, 17.11.2006, 14.05.2007, 09.10.2007, 12.05.2008, 23.05.2008, 22.04.2009, 22.1 0.2009 tarihlerinde yeniden adres araştırması taleplerinde bulunarak süre kesildiği gibi 15.08.2002, 22.08.2002, 20.02.2003, 08.07.2004, 07.02.2005, 12.05.2008 tarihlerinde tesbit edilen adreslere ödeme emri tebliğine ilişkin taleplerde bulunarak icra takip işlemleri yapıldığı, bu şekilde yapılan icra takip işlemleri arasında 3 yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, borçluların diğer itiraz nedenleri incelendikten sonra oluşacak sonuca göre  bir karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.  
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.