Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
 Borçlu limited şirkete ödeme emri 14.06.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlunun itirazı yasal beş günlük süre geçtikten sonra 21.06.2010 tarihinde yapılmış olup itirazın süre aşımı sebebiyle reddi gerekirken işin esası incelenerek sonuca gidilmesi doğru değildir.
Öte yandan borçlulardan S. I. ve A. I.’a ödeme emri tebligatı yapılmamıştır. Bu durumda ancak, alacaklının takibe devam iradesi göstermesi halinde borçluların şikayet ve itirazları incelenebilir. Somut olayda alacaklının icra dosyasında bu borçlulara yönelik takip işlemi bulunmadığı gibi yargılamaya katılmadığından takibe devam etme iradesinin varlığından söz edilemez. Borçlular S. ve A. I. yönünden de itiraz hakkı doğmadığından istemin reddi gerekirken işin esası incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının (1) ve (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.