Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 30.06.2011 tarih, 2010/31891-2011/14181 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
 Alacaklı Tasfiye Halinde ... tarafından 15.12.2005 tarihinde borçlu ... hakkında ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, alacaklı vekili ... 06.04.2009 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borçluyu ibra ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
 Alacaklı vekili olarak ibra beyanında bulunan ... sunduğu Ankara ...Noterliğince düzenlenmiş 28.04.2008 tarihli vekaletnamenin incelenmesinde, Tasfiye Halinde .... adına Başkan .... ve muhasip üye .... tarafından adı geçenin vekil olarak tayin edildiği görülmüştür.
 Dosya içinde mevcut Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/629 esas sayılı dosyasından düzenlenen 01.03.2010 tarihli belgeden, anılan mahkemenin 2000/629-500 sayılı 14.09.2000 tarihli kararı ile Tasfiye Halinde ...  tasfiye memurluğuna .. .., .., .., ... .., .. .. ve ... atandığı ve görev ve yetkilerinin devam ettiği ve henüz tasfiyenin kapanmadığı belirlenmiştir.
 Öte yandan Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/560 esas, 2010/100 karar sayılı 17.03.2010 tarihli kararı ile Tasfiye Halinde ... tasfiyesinin devam ettiği gerekçesi ile 02.08.2009 tarihli genel kurulunun iptaline karar verildiği tespit edilmiştir.
 Şu hale göre alacaklı kooperatifin tasfiye halinde olup, halende tasfiyenin devam ettiği tartışmasızdır.
 Tasfiye halindeki kooperatifi de mahkemece tayin edilen tasfiye memurları temsil eder. Mahkemece kaldırılmadığı sürece tasfiye ve tasfiye memurlarının görevleri devam eder. Bu nedenle alacaklı şirket adına ibra beyanında bulunan ...vekil tayin edenler kooperatiftasfiye memurları olmayıp, tasfiye halindeki kooperatifi temsil yetkileri bulunmadığından, bunların tayin ettiği vekaletnameye dayalı olarak yapılan ibra işlemi de alacaklıyı bağlamayacağından, icra müdürlüğünce takibe devam edilmesinde yasaya aykırılık yoktur.
 O halde şikayetin reddine dair mahkeme kararı doğru olup, Dairemizce onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
 SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2010/31891 esas, 2011/14181 karar sayılı, 30.06.2011 karar tarihli bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle
 İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18.40 TL onama harcı alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.