17. Hukuk Dairesi 2015/16254 E. , 2018/8793 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 04.08.2008 tarihinde davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkillerinin yaya oğluna çarparak vefatına sebep olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL cenaze gideri ve davacılar için ayrı ayrı 2.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın (sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu) kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, maddi tazminat talebinin 13.548,00 TL (anne Dilber için 7.753,00 TL ve baba ... için 5.795,00 TL) olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için, 4.666,00 TL. (3.166,00 TL maddi tazminat ile 1.500,00 TL cenaze gideri) ve davacı Dilber için 6.452,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 04.08.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak (davalı ... bakımından dava tarihinden itibaren yasal faiz hesaplanmak ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davacılar Mehmet Mustafa ve Dilber için ayrı ayrı 4.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04.08.2008 tarihinden
itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar ... ve ..."dan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı sürücünün davacıların yaya oğullarına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, oğulları vefat eden davacıların 3. kişi olarak değerlendirilemeyecekleri, bu halde; davacıların murisi oğullarının kusur oranının maddi tazminat hesabında dikkate alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda, davacılar murisinin %80, davalı sürücünün %20 oranında kusurlu olduğu esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Somut olayda; davalı sürücü ..."nın idaresindeki araçla, davacıların murisi yaya oğullarına çarpması sonucu, muris Türkmen Kızıltepe"nin vefat ettiği, polis memurları tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında muris (destek) yayanın asli, davalı sürücünün tali kusurlu olduğunun belirtildiği, ceza yargılaması sırasında polis memuru bilirkişi ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi"nden alınan kusur raporlarında da murisin asli, davalı sürücünün tali kusurlu olduğunun belirlendiği, bu kusur oranı esas alınarak davalı sürücü ..."nın mahkumiyetine dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, eldeki dosyada makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda muris Türkmen"in %60, davalı sürücünün %40 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, kusur raporunun davalılar ... ve Koç Allianz Sigorta şirketi vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bu rapora itiraz edilmeyerek dosyanın tazminat hesabı için bilirkişiye gönderilmesinin istenildiği, aktüer bilirkişi ... tarafından 13.04.2011 tarihhli rapor ile davacı anne için 7.753,00 TL ve baba için 5.795,00 TL olmak üzere toplam 13.548,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davacı vekili tarafından bu miktar üzerinden
taleplerin ıslah edildiği, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin davalılar ... ve sigorta şirketi vekiline tebliğ edildiği, davalı ..."ya ise Tebligat Kanunu 35. madde uyarınca (ceza yargılamasında belirtilen adres) tebliğ edildiği, mahkeme tarafından ceza davasına ilişkin dosyanın kesinleşmesinin beklenildiği, 24.09.2013 tarihli celsede davacı vekili tarafından ceza dosyasının Yargıtay incelemesinden geçtiği ve düzeltilerek onanmasına dair karar verildiğinin beyan edildiği, aynı celsede talep olmaksızın dosyanın tazminat hesabı için yeniden aktüer bilirkişiye tevdiine karar verildiği, aktüer bilirkişi ... tarafından desteğin %60 kusuru esas alınarak davacı anne için 7.126,00 TL. ve baba için 5.786,00 TL olmak üzere toplam 12.912,00 TL tazminat hesaplandığı, bu rapora davacılar vekili tarafından davacıların 3. kişi sıfatı ile dava açtıkları, bu nedenle kusur indirimi yapılmaması gerektiği ve ilk rapordaki tazminat tutarları ile fark olduğu gerekçesi ile itiraz edildiği, davalı ... şirketi vekili tarafından da bu rapora iki raporda tazminat hesabı bakımından farklılıklar bulunduğu ve cenaze gideri yönünden itiraz edildiği, bu kez mahkemece davacı tarafın itirazları doğrultusunda 3 kişilik aktüerya uzmanı bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 03.06.2014 tarihli raporu ile desteğin %60 kusuru esas alınarak, davacı anne için 12.902,00 TL., baba için 6.332,00 TL tazminat hesabı yapıldığı, raporun davacı vekiline 10.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve rapora karşı yazılı beyanda bulunulmadığı, 18.11.2014 tarihli duruşmada ise davacı vekili tarafından “... rapora yönelik itirazlarımızı tekrar ediyoruz, raporu kabul etmiyoruz, beyanlarımızda da ısrarla belirttiğimiz üzere burada kusur indirimi yapılamayacağını düşünüyoruz...”şeklinde beyanda bulunulduğu, mahkeme tarafından aynı celsede kusur incelemesi yönünden dosyanın Adli Tıp Kurumu"na gönderilmesine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi"nin 19.01.2015 tarihli raporu ile destek Türkmen"in % 80, davalı sürücünün % 20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, bu kusur raporuna davacı vekili tarafından davacıların 3. kişi sıfatı ile dava açtıkları ve desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı belirtilerek itiraz edildiği, 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan ek rapor ile desteğin % 80 kusuru esas alınarak davacı anne için 6.452,00 TL, baba için 3.166,00 TL tazminat hesaplandığı, mahkemece anne için 6.452,00 TL ve baba için 1.500,00 TL cenaze ve defin gideri eklenmek suretiyle 4.666,00 TL."ye hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu edilen trafik kazasında yaya desteğin asli, davalı sürücünün tali kusurlu olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından yapılan itirazlar desteğin kusur oranına ilişkin olmayıp, davacıların 3. kişi sıfatı ile dava açtıkları belirtilerek hiç kusur indirimi yapılmaması yönündedir. Davaya konu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve ... Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün ... Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve ... Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamlarının dava konusu olayda uygulanma imkanı bulunmamakta ve desteğin kusuru oranında indirim yapılması gerekmektedir.
Bununla birlikte, davacılar desteğinin %60, davalı sürücünün % 40 oranında kusurlarının tespit edildiği ve bu kusur oranları esas alınarak tazminat hesabının yapıldığı, davacı vekili ve davalılar tarafından bu kusur oranlarına itiraz edilmediği ve davacı vekili tarafından bu rapor esas alınarak taleplerin ıslah edildiği, davalılar tarafından aktüer bilirkişi raporuna da itiraz edilmediği, mahkeme tarafından herhangi bir talep olmaksızın dosyanın ikinci defa tazminat hesabı için bilirkişiye gönderildiği, bundan sonra da yeniden hesap raporu ile kusur incelemesi cihetine gidildiği anlaşılmakla, tarafların itirazının bulunmadığı, ceza dosyasında onanan asli-tali kusur oranları ile uyumlu, desteğin %60, davalı sürücünün %40 oranında kusur oranı esas alınarak yapılan 13.04.2011 tarihli davacı anne Dilber için 7.753,00 TL., baba Mehmet Mustafa için 5.795,00 TL destek zararının hesaplandığı ilk hesap bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yeniden hesap raporları alınmak ve kusur incelemesi yapılmak suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bunun yanı sıra, davalılar tarafından kararın temyiz edilmediği, bu halde davacılar lehine 1.500,00 TL cenaze giderinin de hüküm altına alınması gereği de gözetilmelidir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.