Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Kocaeli Asliye Hukuk mahkemesince verilen menfi tespit ilamına dayanılarak borçlu hakkında yapılan ilamsız takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Gönderilen takip dosyası fotokopileri arasında, borçluya ödeme emrine tebliğine ilişkin tebligat parçasına rastlanılmamıştır. Bu itibarla şikayetin yerindeliğini denetlemek mümkün olmamıştır. Ancak borçlu vekili, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğinden bahisle usülsüz tebliğ edilen ödeme emrinin iptali isteği ile icra mahkemesine başvurmuştur. İtiraz ve şikayet takip hukukuna özgü tarafları, konuları ve sonuçları birbirinden tamamiyle farklı müesseseler olup başvuru şikayet niteliğinde olmakla İİK"nun 18. maddesi koşullarında esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken itirazın süresini ve şeklini düzenleyen İİK"nun 62. maddesi hükmünden bahisle davanın reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. Bu nedenle kararın bozulması gerekirken sehven onandığı görülmekle borçlunun karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ  : Borçlunun karar düzeltme isteğinin kabulü ile 12. Hukuk Dairesinin 11.07.2011 tarih ve 2011/425-15198 sayılı onama kararının kaldırılmasına, Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 25.11.2010 tarih ve 2010/515-638 sayılı davanın reddine dair mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.