Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4025
Karar No: 2018/4935
Karar Tarihi: 05.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4025 Esas 2018/4935 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, Ceza Dairesi tarafından verilmiştir ve suç \"silahlı terör örgütüne üye olma\" olarak tanımlanmaktadır. Mahkumiyet kararına istinaf başvurusu yapılmış ancak bu başvuru esastan reddedilmiştir. Temyiz edilen karar incelenmiş ve usul açısından herhangi bir sorun tespit edilmemiştir. Delillerin hukuka uygun şekilde toplandığı ve vicdani kanının kesin olduğu belirtilmiştir. Ancak sanık müdafiinin itirazları sonucunda karar bozulmuştur. Bu itirazlar; sanığın kamu görevlisi olarak yaptığı eylemleri kapsamında ceza olarak verilen müebbet hapis cezasının ağır olduğu, dosyaya gelen raporların yeterli şekilde incelenmediği, ceza miktarının yanlış tayin edildiği, kanun maddelerinin yanlış uygulandığı ve suç tarihinin yanlış yazıldığı şeklinde özetlenebilir. Kısaca, kararın bozulmasına hükmedilmiş ve detaylı açıklama talep edilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle; TCK 314/2, 53, 58/9, 62, 63, 3713 sayılı Kanunun 5, 7/1 ve 8/A maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/4025 E.  ,  2018/4935 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 62, 63, 3713 sayılı Kanunun 5, 8/A maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla;
    Sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Bir başka soruşturmada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak şüpheli sıfatıyla müdafi huzurunda ifadesi alınan Murat Beylur’un beyanı ile sabit olduğu üzere suç tarihi itibariyle Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Yurtdışı Görevlendirme Şube Müdürü olan sanığın eylemlerinin TCK’nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevde yetkiyi kötüye kullanmak suçunu oluşturabileceği görülmekte ise de; kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, olayda uygulama yeri bulunmayan 3713 sayılı

    Kanunun 8/A maddesi tatbik edilmek suretiyle fazla ceza tayini,
    2-Temyiz aşamasında dosyaya gelen 08.02.2018 tarihli bilirkişi raporu ile yine istinaf aşamasında gelen 19.10.2017 tarihli veri inceleme raporu, Elazığ İl Emniyet Müdürlüğünün 15.11.2017 havale tarihli yazı ekinde yer alan içerik çıkarma raporları ile çıkarım inceleme tutanağının CMK 217/1 maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafisine okunup diyecekleri sorularak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    3-3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile artırım yapılması gerekirken uygulama maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin gösterilmesi,
    4-Silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken delalet maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin gösterilmeyeceğinin düşünülmemesi,
    5-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceği nazara alındığında, istinaf karar başlığında suç tarihinin “31.07.2016” yerine “15.07.2016” olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanığın tahliye talebinin reddine, 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi