Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5349
Karar No: 2016/3615
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/5349 Esas 2016/3615 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/5349 E.  ,  2016/3615 K.

    "İçtihat Metni"




    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı şirkete ait ... Hastanesinde genel ameliyathane bölümünde yardımcı personel olarak çalıştığını, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi üzerine 16/02/2012 tarihinde haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma, genel tatil, yıllık izin ve şua izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacının genel ameliyathane temizlik işçisi olarak çalıştığını, kendi isteğiyle ayrıldığı için kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, diğer hak ve alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin ne kadar olduğu ve fazla çalışma yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, davacı 800,00 TL net ücret aldığını ileri sürmüş, davalı ise asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece davacı beyanına değer verilerek düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Ücret ihtilaflı olduğundan mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda emsal ücret araştırılması yapılarak, gelen cevap tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutularak alınacak ek rapora göre sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    3-Davacının işyerinde 4 gün 08.00-18.00, cumartesi 08.00-16.00, 1 gün 08.00-08.00 (24 saat nöbet) şeklinde çalıştığı ve nöbetin ertesi günü 24 saat izin kullanıldığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Ancak mahkemece dosyada bulunan işyerindeki çalışma düzenine ilişkin çizelgeler, belgeler ve davacıya ait işe giriş çıkış kayıtları dikkate alınmamış olup bunun nedeni de açıklanmamıştır. Davacının ameliyathanede ekip olarak birlikte çalıştığı diğer dört işçinin de iş sözleşmelerini aynı nedenle feshettiği ve işçilik alacakları için dava açtıkları ( ... İş Mahkemesinin 2012/202-204-206 ; ... 3. İş Mahkemesinin 2012/325 E sayılı dosyaları) anlaşıldığından, fazla çalışma ücreti açısından sözkonusu dosyalar ile dosya içindeki deliller, tanık beyanları birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve hatalı hesap yöntemi ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi