Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili asıl dosyada imza itirazında bulunarak takibin iptalini istemiş, birleşen 2010/1115 esas sayılı dosyada ise usulsüz tebligat şikayetinde bulunarak, 30.3.2010 tarihinde takipten haberdar olduklarını, bu tarihin ödeme emri tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu gereği imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere borçlu imza itirazının yanısıra farklı esasa kaydedilen istemi ile de, usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuştur. Mahkemece 24.4.2010 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili dosyanın imza itirazına ilişkin dosya ile birleştirilmesine karar verildiği halde, birleşen dosyanın gerekçeli kararında, bu konu tartışılmamış ve hükme bağlanmamıştır.
İİK.nun170 maddesinin göndermesi ile aynı yasanın 168/4 maddesine göre imza itirazı, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmalıdır. Bu husus mahkemece re"sen nazara alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.