MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, diğer davalı yüklenici şirketin, davalı kooperatife ait 68 konutun yapımını üstlendiğini, yüklenici şirketin inşaatları kusurlu bir biçimde teslim ettiğini, müvekkiline ait 11. Blok 1 nolu dairenin yüklenici şirketin gizli ve kusurlu imalatları nedeniyle oturulamaz hale geldiğini, kusurlu imdatların mahkemece aracılığı ile tespit ettirildiğini, kusurlu imalat bedellerinin tahsili için icra takibi yaptıklarını ancak davalıların vaki itirazları üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazların iptaliyle, %40 icra inkâr tazminatına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip konusu edilmeyen 1.840,00 TL"nin 19.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, müvekkili ile diğer davalı şirket arasında kooperatife ait dairelerin yapımı hususunda anlaşma yapıldığını, davalı şirketin 30.04.2001 tarihine kadar ayıplı ve eksik imalatları tamamlamaması nedeniyle 15.09.2000 tarihinde yapılan geçici kabulden sonra kesin kabul yapılmadığını, kesin kabul olmadığından müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, yüklenici aleyhine eksik ve ayıplı işler nedeniyle açtıkları davaların da derdest olduğunu, 2005 yılında ferdi mülkiyete geçilerek tapuların üyelere dağıtıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı yüklenici şirketin icra takibinde ileri sürdüğü zamanaşımı def"inin yerinde olmadığı, yapı kooperatifinin parasal yükümlülüklerini yerine getiren ortağına oturmaya elverişli konut teslim etmek zorunda olduğu, konutun ayıp ve eksikliklerinden de sorumlu olduğu, kooperatif ortağının aralarında sözleşme ilişkisi bulunmayan yüklenici şirkete dava açma hakkı bulunmadığı, kooperatifin zararı ödedikten sonra kendi âkidi bulunan yükleniciye rücu edebileceği, davacının dairesindeki gizli ayıp niteliğindeki ayıpların giderilmesi bedeli olan 1.750,00 TL"nin davalı kooperatiften tahsili gerektiği, 1.840,00 TL olarak talep edilen masrafın davacının üst katındaki daire ile ilgili olup davacıyla ilgisinin olmadığı, eksiklerin giderilmesinin uzun zaman almayacağından davacının kira kaybı talebinin de yerinde olmadığı, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın husumetten reddine, davalı kooperatife yönelik davanın kısmen kabulü ile, itirazın 1.750,00 TL asıl alacak miktarı yönünden iptaline, 1.840,00 TL alacak ve icra inkâr tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili davalı kooperatife yönelik hüküm yönünden temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.