MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- Dolandırıcılık suçu yönünden; beraat
2- Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; 204/1, 62, 53, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet


Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suça konu 17.800 TL ve 23.450 TL"lik iki adet sahte çeki, ticari ilişki nedeniyle katılana verdiği, katılanın 25/01/2010 tarihinde Ürgüp Garanti Bankasına müracaat ettiğinde elinde bulunan çeklerin sahte olduğunu öğrendiği, böylece sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; sanık savunması, katılan beyanı ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre sanık hakkında verilen resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı belirtildiğinden ve dosya kapsamındaki katılan şirketin faturaları, tahsilat makbuzları, katılan ile sanığın ne şekilde çalıştığı yönünde şüphe oluştuğundan, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılanın ve sanığın beyanlarının alınarak sanıkla aralarındaki ticari ilişkinin ne şekilde yürüdüğü, suça konu çekin önceden doğan borca karşılık mı verildiğinin yoksa alışverişin yapıldığı anda mı verildiğinin sorulması ve katılanın yetkilisi olduğu şirket kayıtlarının incelenmesi sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanın ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.