Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/27498 Esas 2015/37850 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/27498
Karar No: 2015/37850
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/27498 Esas 2015/37850 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/27498 E.  ,  2015/37850 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, diğer davalıların verdiği vekaletnameye istinaden davalı ... ile aralarında imzalanan 14.2.2012 tarihli resmi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... ... ...mevkiinde kain 2580 parsel sayılı taşınmazda davalıların mirasçılar..."tan intikal suretiyle hak sahibi oldukları 3/4 oranında hisselerinin 27.500,00 TL karşılığında satışının vaad edilip bedelinin ödendiğini, sözleşmenin tapuya işlenmesi istendiğinde tapu dairesince bu taşınmazda . .. isminde hak sahibinin bulunmadığı gibi, davalıların aynı şekilde kendisinden önce bir başkasına da bu taşınmazın devrine dair satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ve dava dışı bu kişinin tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir koydurduğunu öğrendiğini ileri sürerek taşınmazın rayiç bedelinin sözleşmede belirtilen 3/4 hisse oranında davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, bu davanın açılmasından önce davalılara ortaklığın giderilmesi yönünde dava açmak üzere önel verilmek suretiyle davalı tarafın temerrüdü sağlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dava, geçerli olarak kurulmuş sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeniyle konusu olan malın rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin kurulması anında taşınmazda başka mirasçıların da bulunduğunun davacı tarafça biliniyor olmasına göre, sözleşmenin uygulanabilir hale gelmesi için davalılara ortaklığın gidirilmesi yönünde dava açmak üzere süre verilmesi gerektiği kabul edilerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, uyuşmazlığın niteliği itibari ile davacının davadan önce bu yönde ihtar göndermesi aranamaz. İşin esasına girilerek neticesine göre hüküm kurulması gerekirken bu yön gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının birinci bent kapsamı dışında kalan itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.