Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davasında, ihalenin saatinde başlayıp saatinde bitmediğini, ihale için bekleyen şahısların ihale mahallinden ayrıldığını, ihaleye konu satış ilanının divanhaneye asılmadığını, taşınmaz açık artırma tutanağının Basın İlan Kurumuna da yanlışlıkla gönderildiğini, belediyeden tellal istenen müzekkereye saat yazılmadığını, satışa konu gayrimenkullerin hisseli olduğunu, dosyanın icra mahkemesine gönderilerek satışın İİK.nun 121. maddesine uygun işlem yapılmadığını, taşınmazların aynı gün ve saatte satılmasının alıcıları tereddüde düşürdüğünü, satışın ipotek bedelini karşılamadığını, hangi gayrimenkulden satış masrafının karşıladığının belli olmadığını, bu nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece icra dosyası incelendiğinde, imar durumunun belediyeden 2.3.2009 tarihinde sorulduğuna ilişkin yazı dosyada olduğu ve bilirkişi raporuna imar durumu işlendiği halde, imar durumunun belediyeden sorulmadığının hükme gerekçe yapılması; 8.1.2010 tarihli satış kararında belediyede ilan yapılması yönünde bir karar verilmediği halde, bunun fesih nedeni yapılması doğru değildir. İhalenin bitiş saatinden sonraya sarkması borçlu lehine olup bu hususun ihalenin feshi nedeni yapılması da isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminin reddi yerine kabulü doğru olmayıp mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.