17. Hukuk Dairesi 2015/12743 E. , 2018/7797 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı ..."in idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada yaralanan davacı ... ve araçta yolcu olan ..."nin çalışamaz hale geldiklerini, davacı ..."in eş ve çocuğu olan diğer davacıların ..."in desteğinden yoksun kaldığını ve tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 2.400,00 TL. maddi ve 110.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal (... için ticari) faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 16.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini, davacı ... için 1.675,32 TL"ye ve ... için 52.274,55 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, kazada yaralanan davacının eş ve çocuğu olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talepleri yönünden yasal koşulların oluşmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere maluliyet tazminatı yönünden poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve kusur oranında sorumlu olduklarını, ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, kusur konusunda rapor alınması gerektiğini, davacı ..."in yaralanma derecesine göre kalıcı maluliyeti oluşmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 1.675,32 TL. ve ... için 52.274,55 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı ... için 2.000,00 TL. ve ... için 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."den müteselsilen tahsiline; diğer davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin, davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminat miktarı 1.675,32 TL. olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, adı geçen davacı için kabul edilen tazminat, davalı taraf yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemeleri
ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev değil işbölümü ilişkisi olduğu ve davalı yanca işbölümü itirazında bulunulmadığı dikkate alındığında, mahkemenin davada görevli olmasına; konusunda uzman bilirkişinin, oluşa ve dosya kapsamına uygun raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/2. maddesi gereğince geçerli olan uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde ıslahın yapılmış olmasına; davacıların maluliyet oranının, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde ve kaza ile illiyet bağı kurularak saptanmış olmasına; haksız fiil sorumlusu olan davalı sürücü ve araç malikinin, zararın tamamı için, haksız fiil (kaza) tarihi itibariyle mütemerrit olduğunun kabulünde ve kaza tarihinden faize hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacıların maddi tazminat alacakları yönünden, konusunda uzman bilirkişinin, Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamalarını içeren raporunun hükme esas alınmış olmasına; davadaki kabul ve red oranları gözetilerek yargılama giderlerinin usulünce belirlenmiş olmasına göre; davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacılardan ..."nin, davaya konu kazadaki yaralanması ile işgöremezliğe uğradığı iddiası ile açtığı davada, bu davacı için ıslahla birlikte 52.274,55 TL. maddi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece bu bedel hüküm altına alınmıştır. Ancak, davalılar vekilleri tarafından dosyaya sunulan, davacı ..."nin davalı ...Ş"ye verdiği 09.12.2011 tarihli ibranamede; eldeki davaya konu tazminat alacağı yönünden 27.000,00 TL"nin ödenmesi halinde, bu davalının tamamen ibra edildiğinin beyan edildiği; ibranameye konu bedelin 15.12.2011 tarihinde davacı ..."ye ödendiği görülmektedir. Ayrıca, davacılar vekili tarafından, hükümden sonra verilen 06.10.2015 tarihli beyan dilekçesiyle de, davalı ...Ş. yönünden davadan feragat edildiği bildirilmiştir.
Davacı taraf tam teselsülde olduğu gibi, zararının tümünün tazminini müteselsil borçluların hepsinden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin
zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu"nun 147. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
Somut olayda; davacılar vekili tarafından, zarardan müteselsilen sorumlu olan araç maliki, sürücü ve araç sigortacısına karşı dava açılmış; dava devam ederken davacı ... tarafından davalı ... şirketi borçtan tamamen ibra edilmiş ve davacının vekili tarafından da davalı ... şirketi yönünden davadan feragat edilmiştir. Bu durumda yukarıda ifade olunan yasal düzenlemeler de dikkate alınmak suretiyle, davacı ... tarafından verilen 09.12.2011 tarihli ibraname ve vekilinin davadan feragatinin, diğer davalılar ... ve ..."a etkisi ve sirayet edip etmeyeceği değerlendirilip; davalı ... şirketi yönünden borçtan tam ibra ve davadan feragat sözkonusu olduğu gözetilip davalıların hukuki durumlarının takdir edilmesi; davacı ..."nin bakiye tazminat alacağı olduğu kanaatine varıldığı takdirde ise, davalı ... şirketi tarafından yapılan 27.000,00 TL"lik ödemenin, tazminattan düşülmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacılardan ...için eş/ babaları olan davacı ..."in yaralanması nedeniyle, 100,00"er TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 10.000,00"er TL. manevi tazminat isteminde bulunulmuş; adı geçen davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; maddi tazminat talebi reddolunan bu davacılar aleyhine vekalet ücretleri doğru biçimde belirlenmiş; bu davacıların reddolunan manevi tazminat talepleri yönünden ise, davalı taraf yararına 1.500,00 TL. vekalet ücretine hükmedilmiştir.
...; ihtiyari dava arkadaşı olan ve manevi tazminat talepleri reddolunan bu davacılar aleyhine ve davalılar lehine, talebi reddolunan her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden, adı geçen davacıların reddolunan manevi tazminat talep miktarları üzerinden, davalı taraf yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
5-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ...Ş. vekilinin, faiz başlangıç tarihine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. Vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin, davacı ... için hükmedilen maddi tazminata ilişkin kısım yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. ile davalılar ... ve ... yararına; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.