17. Hukuk Dairesi 2015/14708 E. , 2018/7788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının işleten/sürücüsü olduğu motorsikletin, davacıların eşi/babası ..."in idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 90.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kazanın davacılar murisinin asli kusuru ile gerçekleştiğini, davalının kazada kusuru olmadığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 77.358,97 TL. ve ... için 17.324,51 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/2. maddesindeki düzenleme gereği, somut olay bakımından geçerli olan 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi içinde ıslahın
yapılmış olmasına; haksız fiil faili olan davalının, zararın tamamı için haksız fiil (kaza) tarihinde temerrüde düştüğü dikkate alındığında, tazminatın tamamına kaza tarihinden faiz işletilmesinde usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde, 20.000,00 TL. olarak talep ettiği tazminat alacağını, 04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam 90.000,00 TL"ye yükseltmiştir. Mahkeme ise, iki davacı için toplam 94.683,48 TL. tazminatı hüküm altına almıştır.
6100 sayılı HMK"nun 26/1 maddesindeki "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi gözönünde bulundurulduğunda; davacı tarafın talebi aşılarak, tazminatın talep edilenden daha ... miktarda olacak biçimde hüküm altına alınması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazada ölen yakınlarının desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile tazminat isteminde bulunmuş; davacıların hak kazanacağı tazminat miktarları 26.01.2015 tarihli bilirkişi raporuyla saptanmış olup bu raporda, ... Başkanlığı tarafından iş kazası nedeniyle davacılara bağlanan ilk gelirin ilk peşin sermaye değerinin düşülmesi gerektiği de belirtilmiştir. Mahkeme ise, ..."nun 21.10.2013 tarihli cevabi yazısında bildirilen, davacı ... için 1.454,94 TL"yi ve davacı ... için 1.223,17 TL"yi düşerek sonuç tazminatları belirlemiştir. ... Başkanlığı"nın anılan cevabi yazısı incelendiğinde; davacılar desteğinin öldüğü trafik kazasının iş kazası olarak kabul edildiği ve kurum tarafından davacılara ödenen bedelin, zarardan sorumlu olan kusurlu davalıya rücu edilebileceği ifade edildikten sonra, davacı ..."e bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin 35.382,61 TL. ve davacı ..."e bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin 15.716,05 TL. olduğunun bildirildiği görülmektedir. Mahkeme tarafından, bu yazıda bildirilen %5"lik peşin değer tutarları tazminattan düşülmüştür.
Davacılara iş kazası nedeniyle ... tarafından peşin sermaye değerli gelir bağlandığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna ve bu bedelin davalıdan rücuen tahsil edilebileceği ... tarafından bildirildiğine göre; davacıların tazminat alacaklarından düşülmesi gereken ... peşin sermaye değerli gelirin miktarı konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece; davaya konu olay nedeniyle ... Başkanlığı tarafından davacılara ödenen peşin sermaye değerli gelirin, 506 sayılı Kanun kapsamında rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise kurum tarafından rücu edilecek olan miktarın ne kadar olduğu, zarar sorumluları aleyhine rücu işlemi yapılıp yapılmadığı ve dava açılıp açılmadığı hususlarının araştırılması; anılan ödemenin rücuya tabi bir ödeme olduğunun tespiti durumunda, aynı zararın birden çok kez tazmini suretiyle sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak biçimde davacıların hak kazanacağı tazminat miktarının belirlenmesi konusunda gerekirse ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.